Keser
04ofeditoru
Tüm oyun camiasında, hiçbir kusuru bulunamayan ve neredeyse herkesi kendine bağlayan bir oyun düşünün. Bu oyun o kadar muhteşem olsun ki "Baba sakın ama sakın başlama!" telkinine "Niye?" dendiğinde "Abi, başlarsan bırakamazsın bak, sonra çok fena olur!" diyaloguna “©” işareti eklesin.
1994 yılında çıkan ilk oyun Warcraft: Orcs & Humans'ın ardından hangi yapımcı ya da yapım ekibinden kim World of Warcraft gibi bir efsanenin gelebileceğine inanırdı ki? Kim kendini böylesi bir yapımın arkasında bulmaya hazır hisseder ki?
Oynayanlar bilir, hazırlanan her genişleme paketinde ve hatta öncesinde ta alfa testlerinden düşen ilk notlarda mükemmeliyetin birebir karşılığı, sonsuz saatler boyunca emekler dökülmüş ve tadından yenmez bir MMO'dur WoW ama çok az kişi bilir nasıl bugünlere gelindiğini. Biz bugünlerin ve hatta başlangıcın da ötesine gidip Blizzard ekibinin EverQuest ve Ultima Online oynarken kapıldığı "Böylesine zor ve kompleks bir sistem nasıl inşa edilir?" düşüncelerinden bugünlere geleceğiz ve gerçekten aslında kimin hazır olduğunu anlamaya çalışacağız.
Tarih, 2 Eylül 2001; yer, Londra – European Computer Trade Show. Blizzard yöneticisi Bill Roper, duyuru için ziyaretçilerin karşısına çıkıyor. Yine ECTS'de iki yıl önce Warcraft III duyurulmuş ama henüz piyasaya sürülmemiş. Bili Roper'dan StarCraft ll'nin veya Warcraft lll'ün çıkış tarihi beklenirken bombayı patlıyor: "Tüm oyunculara büyük bir heyecan ve gururla sunarım ki World of Warcraft, Warcraft serisinin dördüncü oyunu bir MMO olacak."
Ben de dahil birçok insan, o zamanlar özellikle mevcut MMO'ların kalitesini ve yayın / dağıtım zorlukları göz önüne getirildiğinde böylesi bir kararın çılgınlıktan başka bir şey olmadığını ve hayranı oldukları bu muhteşem stüdyonun gerçekten dönülmez bir yola girdiğini düşünüyordu. Birçok oyun mecrasında büyük oyuncu gruplarında hep bir tedirginlik vardı. SCII ve WCIII çıkmamışken bu da neyin nesiydi böyle? Dikkat dağılacaktı ve sürekli yakaladıkları o mükemmel stratejik dengeyi tutturamayacakları gibi bir de canım serileri heba edeceklerdi! Duyurunun ve şaşkınlığın üzerinden bir süre geçmişti ve 2003 sonlarına doğru WoW kapalı beta testleri için katılımcılar arandığı söylentileri yayılmaya başlamıştı. Nitekim öyle de oldu ve 2004 Mart'ı itibariyle kapalı testlere başlandı. Test sonuçları ve beta katılımcılarının yorumsuz geri bildirimleri kafaları bir hayli karıştırmıştı o zamanlar.
Söz verilen özelliklerin birçoğu ki buna stabil yetenek sistemi (MeşhurTalentTree) ve PvP de dahil, eksikti. Bir tarafta vaat edilenlerin yerine getirilmediğine, öteki taraftaysa mevcut yapının haddinden fazla iyi olduğuna dair yorumlarla 23 Kasım 2004 tarihinde Kuzey Amerikada yayına geçti World of Warcraft...
Oyuna başladığınız ilk dakikadan itibaren diğer MMO'lardan tamamıyla ayrılışı, kendine has sanatsal etmenleri, muhteşem hikayesi ve fazlası sayesinde, vaat edilen özelliklerin bir kısmının olmayışını kısa bir süre için unutturdu ve sonuçta kendini affettirmeyi başardı WoW. Tom Chillton, Rob Pardo, Chris Metzen ve Samwise Didier gibi isimlerin elinden çıksa çıksa böyle bir şey çıkardı zaten! Binlerce yaratık kesmek yerine hikayeyi derinlemesine anlatan görev yapısı, ölünce tecrübe ve onur kaybetmek gibi klişelere karşı dümdüz işleyen mekanikleri ve her şeyden önemlisi, yüksek detay kalitesi ile çok kısa bir sürede tüm oyuncuların dikkatini çekmeyi başarmıştı WoW.
Tarihler 11 Şubat 2005'i gösterdiğinde WoW, Amerikalı oyunculardan edindiği tecrübe ve telafi edilmiş özellikleriyle Avrupa oyuncusunun karşısına çıktı. Avrupa'nın Blizzard için özellikle ayrı bir yeri vardı o zamanlar; çünkü kalesi olan ABD'den ilk çıkış noktasıydı. Global pazarda "yayıncılık" faaliyeti gösterebilmesinin ilk adımıydı. Birçok Amerikan firmasının Avrupa yayın operasyonları için Avrupalı firmalarla anlaştığı ve bunun artık çok normal gözüktüğü bir dönemde Blizzard, Avrupa hareketini tek başına başlattı.
Oyuncu sayısı giderek artarken ilk genişleme paketi The Burning Crusade duyuruldu ve 16 Ocak 2007de piyasaya çıktı. Sadece ilk günde 1.800.000 kopyadan fazla satarak ilk 24 saat içinde en çok satan oyun unvanını ele geçirdi ve gece satışları furyasının da kapısını açtı. Dünyanın her noktasında, oyunun satıldığı mağazalarda bekleyen binlerce insan inanılmaz eğlenceli dakikalar geçirerek bunun, sonrasında devam ettirilecek ilk tohumlarını da atmış oldu.
The Burning Crusade, WoW içinde aslında bir milat kabul edildi. Oyuna eklenen onlarca yeni dinamik, arttırılmış seviye sınırı, yepyeni meslekler, iki yeni ırk... Ama asıl değişim raiding ve PvP sistemi üzerinde gerçekleştirilmeye başlandı. Hem PvE, hem de PvP oyuncularını kalplerinden vuracak bir dizi değişikliğin ardından WoW'un gereğinden fazla zor olduğunu düşünen Blizzard, oyunu biraz daha kolaylaştırmaya başladı.
Illidan'ı farm'a bağlayıp tüm içeriği bitirdikten sonra, 13 Kasım 2008 gecesi gelir mi düşünülmeye başlandı, ikinci genişleme paketi Wrath Of The Lich King geliyordu çünkü o gece... Arthas'ın Azeroth'u mahvetme planları ortaya çıktığında milyonlar yine hazır bir şekilde gece satışları için mağazaların önündeydiler. Diğer oyunların aksine, geçen onca zaman WoW oyuncuları için alışılmış bir durumdu elbette ki.
Muhteşem bir hikaye anlatımı, inanılmaz eğlenceli a bir oynanış, phasing, raid'ler, PvP, elektronik spor kategorisinde en üst sıraya yerleşmiş turnuvalar ve çok daha fazlasıyla Blizzard, WoW oyuncularını tekrar mest etti ama bir de oyunun aşırı kolaylaştırılmış olması vardı ki oyunu özellikle "vanilla WoW" diye tabir edilen ilk oyundan itibaren oynayan kitlenin canını sıkıyordu bu durum.
Wrath of the Lich King paketi aslında birçok şeyin değiştiği ve WoW'un neredeyse her taraftan oyuncu kabul etmeye başladığı bir paket olarak ayrılaşır. Heroic dungeon'larda bile mob'ları toplayıp AoE kesmek, reputation ve quest yapmadan green gear'la bile raid'lere katılabilmek, bir MMO oyununda ilk defa sunulan quest esnasında sinematikler...
Tüm bu haddinden fazla mükemmeliyet, kaçınılmaz bazı sonuçları da doğurdu tabii ki; Warcraft: The Movie gibi. Yönetmenliğini Sam Raimi'nin gerçekleştireceği ve bizzat Blizzard'ın her aşamasında süreçlerine dahil olacağı Warcraft filmi! En ufağından en efsanesine onlarca hikayenin anlatıldığı kitaplar! Son BlizzCon'dan sızan bilgilere göre 2012 yılının Kasım - Aralık ayları gibi sinemalarda olacak! Öte yandan her bir destesi birbirinden güzel TCG oyunları! Ciddi satış başarısı yakalamış soundtrack'ler! Oyun içi ve oyun dışı birçok action figure'ü. Guild'ler ve oyuncular için özel baskı J!NX tişörtler ve daha neler neler...
Ve son genişleme paketi Cataclysm, 7 Aralık gününden beri milyonların sömürdüğü WoW'u tekrar köklerine, o "hardcore" yapısına döndüren "cataclysmic" olay!
Sonuç? Binlerce saatlik geliştirme, yılda 1.900.000.000 Dolar'lık bir kazanç, 12.000.000'dan fazla oyuncu, üç genişleme paketi, bir sinema filmi, üzerine yazılmış onlarca kitap, içinden çıkarılmış yüzlerce action figure, her dilde binlerce fan sitesi, arama sonuçlarında milyarlarca sayfa ve aralıksız 900+ saatlik devasa bir eğlence, World of Warcraft! You wish to have to be prepared..
1994 yılında çıkan ilk oyun Warcraft: Orcs & Humans'ın ardından hangi yapımcı ya da yapım ekibinden kim World of Warcraft gibi bir efsanenin gelebileceğine inanırdı ki? Kim kendini böylesi bir yapımın arkasında bulmaya hazır hisseder ki?
Oynayanlar bilir, hazırlanan her genişleme paketinde ve hatta öncesinde ta alfa testlerinden düşen ilk notlarda mükemmeliyetin birebir karşılığı, sonsuz saatler boyunca emekler dökülmüş ve tadından yenmez bir MMO'dur WoW ama çok az kişi bilir nasıl bugünlere gelindiğini. Biz bugünlerin ve hatta başlangıcın da ötesine gidip Blizzard ekibinin EverQuest ve Ultima Online oynarken kapıldığı "Böylesine zor ve kompleks bir sistem nasıl inşa edilir?" düşüncelerinden bugünlere geleceğiz ve gerçekten aslında kimin hazır olduğunu anlamaya çalışacağız.
Tarih, 2 Eylül 2001; yer, Londra – European Computer Trade Show. Blizzard yöneticisi Bill Roper, duyuru için ziyaretçilerin karşısına çıkıyor. Yine ECTS'de iki yıl önce Warcraft III duyurulmuş ama henüz piyasaya sürülmemiş. Bili Roper'dan StarCraft ll'nin veya Warcraft lll'ün çıkış tarihi beklenirken bombayı patlıyor: "Tüm oyunculara büyük bir heyecan ve gururla sunarım ki World of Warcraft, Warcraft serisinin dördüncü oyunu bir MMO olacak."
Ben de dahil birçok insan, o zamanlar özellikle mevcut MMO'ların kalitesini ve yayın / dağıtım zorlukları göz önüne getirildiğinde böylesi bir kararın çılgınlıktan başka bir şey olmadığını ve hayranı oldukları bu muhteşem stüdyonun gerçekten dönülmez bir yola girdiğini düşünüyordu. Birçok oyun mecrasında büyük oyuncu gruplarında hep bir tedirginlik vardı. SCII ve WCIII çıkmamışken bu da neyin nesiydi böyle? Dikkat dağılacaktı ve sürekli yakaladıkları o mükemmel stratejik dengeyi tutturamayacakları gibi bir de canım serileri heba edeceklerdi! Duyurunun ve şaşkınlığın üzerinden bir süre geçmişti ve 2003 sonlarına doğru WoW kapalı beta testleri için katılımcılar arandığı söylentileri yayılmaya başlamıştı. Nitekim öyle de oldu ve 2004 Mart'ı itibariyle kapalı testlere başlandı. Test sonuçları ve beta katılımcılarının yorumsuz geri bildirimleri kafaları bir hayli karıştırmıştı o zamanlar.
Söz verilen özelliklerin birçoğu ki buna stabil yetenek sistemi (MeşhurTalentTree) ve PvP de dahil, eksikti. Bir tarafta vaat edilenlerin yerine getirilmediğine, öteki taraftaysa mevcut yapının haddinden fazla iyi olduğuna dair yorumlarla 23 Kasım 2004 tarihinde Kuzey Amerikada yayına geçti World of Warcraft...
Oyuna başladığınız ilk dakikadan itibaren diğer MMO'lardan tamamıyla ayrılışı, kendine has sanatsal etmenleri, muhteşem hikayesi ve fazlası sayesinde, vaat edilen özelliklerin bir kısmının olmayışını kısa bir süre için unutturdu ve sonuçta kendini affettirmeyi başardı WoW. Tom Chillton, Rob Pardo, Chris Metzen ve Samwise Didier gibi isimlerin elinden çıksa çıksa böyle bir şey çıkardı zaten! Binlerce yaratık kesmek yerine hikayeyi derinlemesine anlatan görev yapısı, ölünce tecrübe ve onur kaybetmek gibi klişelere karşı dümdüz işleyen mekanikleri ve her şeyden önemlisi, yüksek detay kalitesi ile çok kısa bir sürede tüm oyuncuların dikkatini çekmeyi başarmıştı WoW.
Tarihler 11 Şubat 2005'i gösterdiğinde WoW, Amerikalı oyunculardan edindiği tecrübe ve telafi edilmiş özellikleriyle Avrupa oyuncusunun karşısına çıktı. Avrupa'nın Blizzard için özellikle ayrı bir yeri vardı o zamanlar; çünkü kalesi olan ABD'den ilk çıkış noktasıydı. Global pazarda "yayıncılık" faaliyeti gösterebilmesinin ilk adımıydı. Birçok Amerikan firmasının Avrupa yayın operasyonları için Avrupalı firmalarla anlaştığı ve bunun artık çok normal gözüktüğü bir dönemde Blizzard, Avrupa hareketini tek başına başlattı.
Oyuncu sayısı giderek artarken ilk genişleme paketi The Burning Crusade duyuruldu ve 16 Ocak 2007de piyasaya çıktı. Sadece ilk günde 1.800.000 kopyadan fazla satarak ilk 24 saat içinde en çok satan oyun unvanını ele geçirdi ve gece satışları furyasının da kapısını açtı. Dünyanın her noktasında, oyunun satıldığı mağazalarda bekleyen binlerce insan inanılmaz eğlenceli dakikalar geçirerek bunun, sonrasında devam ettirilecek ilk tohumlarını da atmış oldu.
The Burning Crusade, WoW içinde aslında bir milat kabul edildi. Oyuna eklenen onlarca yeni dinamik, arttırılmış seviye sınırı, yepyeni meslekler, iki yeni ırk... Ama asıl değişim raiding ve PvP sistemi üzerinde gerçekleştirilmeye başlandı. Hem PvE, hem de PvP oyuncularını kalplerinden vuracak bir dizi değişikliğin ardından WoW'un gereğinden fazla zor olduğunu düşünen Blizzard, oyunu biraz daha kolaylaştırmaya başladı.
Illidan'ı farm'a bağlayıp tüm içeriği bitirdikten sonra, 13 Kasım 2008 gecesi gelir mi düşünülmeye başlandı, ikinci genişleme paketi Wrath Of The Lich King geliyordu çünkü o gece... Arthas'ın Azeroth'u mahvetme planları ortaya çıktığında milyonlar yine hazır bir şekilde gece satışları için mağazaların önündeydiler. Diğer oyunların aksine, geçen onca zaman WoW oyuncuları için alışılmış bir durumdu elbette ki.
Muhteşem bir hikaye anlatımı, inanılmaz eğlenceli a bir oynanış, phasing, raid'ler, PvP, elektronik spor kategorisinde en üst sıraya yerleşmiş turnuvalar ve çok daha fazlasıyla Blizzard, WoW oyuncularını tekrar mest etti ama bir de oyunun aşırı kolaylaştırılmış olması vardı ki oyunu özellikle "vanilla WoW" diye tabir edilen ilk oyundan itibaren oynayan kitlenin canını sıkıyordu bu durum.
Wrath of the Lich King paketi aslında birçok şeyin değiştiği ve WoW'un neredeyse her taraftan oyuncu kabul etmeye başladığı bir paket olarak ayrılaşır. Heroic dungeon'larda bile mob'ları toplayıp AoE kesmek, reputation ve quest yapmadan green gear'la bile raid'lere katılabilmek, bir MMO oyununda ilk defa sunulan quest esnasında sinematikler...
Tüm bu haddinden fazla mükemmeliyet, kaçınılmaz bazı sonuçları da doğurdu tabii ki; Warcraft: The Movie gibi. Yönetmenliğini Sam Raimi'nin gerçekleştireceği ve bizzat Blizzard'ın her aşamasında süreçlerine dahil olacağı Warcraft filmi! En ufağından en efsanesine onlarca hikayenin anlatıldığı kitaplar! Son BlizzCon'dan sızan bilgilere göre 2012 yılının Kasım - Aralık ayları gibi sinemalarda olacak! Öte yandan her bir destesi birbirinden güzel TCG oyunları! Ciddi satış başarısı yakalamış soundtrack'ler! Oyun içi ve oyun dışı birçok action figure'ü. Guild'ler ve oyuncular için özel baskı J!NX tişörtler ve daha neler neler...
Ve son genişleme paketi Cataclysm, 7 Aralık gününden beri milyonların sömürdüğü WoW'u tekrar köklerine, o "hardcore" yapısına döndüren "cataclysmic" olay!
Sonuç? Binlerce saatlik geliştirme, yılda 1.900.000.000 Dolar'lık bir kazanç, 12.000.000'dan fazla oyuncu, üç genişleme paketi, bir sinema filmi, üzerine yazılmış onlarca kitap, içinden çıkarılmış yüzlerce action figure, her dilde binlerce fan sitesi, arama sonuçlarında milyarlarca sayfa ve aralıksız 900+ saatlik devasa bir eğlence, World of Warcraft! You wish to have to be prepared..