sifreSizElemaN
04ofeditoru
Orcs Must Die! ve Romeo Must Die. Birinde Jet Li patır patır önüne geleni döverken, oyunda da sürüyle üstümüze gelen Orc’ların işini bitiriyoruz. Age of Empires Online’dan ismini duyduğumuz Robot Entertainment yapımcı. Orcs Must Die! (OMD – Oh My God’ın kısaltmasına benzedi) hepimizin bildiği Tower Defans anlayışını, TPS’ye indirgeyip, üstümüze Orc güruhunu salıyor.
Ne olacak bu Orc’ların hali?
Yapımda Order ve Mob olmak üzere iki taraf var. Biz Order cemiyetinin bir üyesiyiz, Mob ise tahmin edebileceği üzere Orc’lardan oluşuyor. Amacımız ise Orc’ları kaynaktan uzakta tutmak. Bunu yaparken de çeşitli büyüler, tuzaklar kullanıyoruz. Ayrıca büyülü bir asamız (Mızrak gibi maşallah, Bladestaff adı da) ve Crossbow’a (Tatar yayı) sahibiz. OMD’de tuzakları istediğimiz gibi dekore etme imkanımız var. Sıcak kömürleri rakiplerin üstüne salalım, yerden çıkan kazıklar düşmanları parçalasın, duvara yerleştirilen oklar Orc’ları delip geçsin. Tuzakları kurarken illaki o elin başlamasından önce kurma gibi bir lüksümüz yok (Her şey hazır olduğunda G’ye basıp Orc saldırısını başlatabiliriz). Rakipler akın akın üstümüze gelirken, istediğimiz tuzağı o anda da yerleştirebiliyoruz.
Doğru tuzakları ardı ardına uygun bir şekilde yerleştirince oldukça ölümcül ve combo sonuçlara varabiliyoruz. Oyunun başından sonuna kadar hep aynı özellikte tuzaklar yok. Geliştirme imkanımız var. Mesela yerden çıkan kazıkları üstüne üstlük zehirli hale getirebiliriz. Böylece kazığı yiyen Orc, kurtulsa bile zehirden kısa bir süre içinde ölüp gidiyor. Patlayan varil ise toplu katliam için birebir. Geliştirme ve tuzakların da belli bir karşılığı var, bunu da Orc’ları öldürerek kazanıyoruz. Tuzakları ve kullandığımız silahı Spellbook’tan açıp, üstüne tıklayarak kısa yol tuşuna atayabiliriz.
Asa ve Crossbow’u da unutmamak lazım, normal vuruşları dışında mana harcayan ikincil ateşleri de var. Parmak kasları yapmak için OMD gerçekten harika bir yol sunuyor. Crossbow’da basılı tutunca büyülü oklar gitmiyor, ardı ardına fareye tıklamak lazım. Özellikle tuzaklardan kurtulan ve Crossbow kullanan Orc’lar için tatar yayı tam bir ilaç. Bölümleri geçtikçe oynadığımız alan biraz daha komplike hale gelmeye başlıyor. Orc’ların içersini bastığı kapılar birden daha fazla olabiliyor. Düşmanlarımızın da farklı türleri bunlarla birlikte artıyor. Açılan yeni tuzaklarla birlikte bu hengâme dengeli hale getirilmiş, ama dolambaçlı sorunlara akıllı yollar bulmak da bizlere kalıyor. Ayrıca karakterimize yardımcı olan NPC’ler yanımızda yer alıyor. Herhangi bir bölümü bitirince ana karakterin bir dansı var ki dillere destan.
Son demler daha farklı
Orcs Must Die!’da ilerledikçe hikaye gizlerini açmaya başlıyor. Yapım hem X360 sürümü olsun, hem de PC olsun, genel olarak rahat ve eğlenceli bir oynanışa sahip. Grafikler ise oyunun yansıtmak istediğini ekrana rahatça sunuyor, aynı şekilde başarılı müzikler de cabası. OMD tek kişilik bir deneyim sunuyor, ne yazık ki multiplayer’ı yok. Olsaymış tadından yenmezmiş, ama buna rağmen tek kişilik modu uzun bir oynanışa sahip ve paranın da karşılığını veriyor.
Ne olacak bu Orc’ların hali?
Yapımda Order ve Mob olmak üzere iki taraf var. Biz Order cemiyetinin bir üyesiyiz, Mob ise tahmin edebileceği üzere Orc’lardan oluşuyor. Amacımız ise Orc’ları kaynaktan uzakta tutmak. Bunu yaparken de çeşitli büyüler, tuzaklar kullanıyoruz. Ayrıca büyülü bir asamız (Mızrak gibi maşallah, Bladestaff adı da) ve Crossbow’a (Tatar yayı) sahibiz. OMD’de tuzakları istediğimiz gibi dekore etme imkanımız var. Sıcak kömürleri rakiplerin üstüne salalım, yerden çıkan kazıklar düşmanları parçalasın, duvara yerleştirilen oklar Orc’ları delip geçsin. Tuzakları kurarken illaki o elin başlamasından önce kurma gibi bir lüksümüz yok (Her şey hazır olduğunda G’ye basıp Orc saldırısını başlatabiliriz). Rakipler akın akın üstümüze gelirken, istediğimiz tuzağı o anda da yerleştirebiliyoruz.
Doğru tuzakları ardı ardına uygun bir şekilde yerleştirince oldukça ölümcül ve combo sonuçlara varabiliyoruz. Oyunun başından sonuna kadar hep aynı özellikte tuzaklar yok. Geliştirme imkanımız var. Mesela yerden çıkan kazıkları üstüne üstlük zehirli hale getirebiliriz. Böylece kazığı yiyen Orc, kurtulsa bile zehirden kısa bir süre içinde ölüp gidiyor. Patlayan varil ise toplu katliam için birebir. Geliştirme ve tuzakların da belli bir karşılığı var, bunu da Orc’ları öldürerek kazanıyoruz. Tuzakları ve kullandığımız silahı Spellbook’tan açıp, üstüne tıklayarak kısa yol tuşuna atayabiliriz.
Asa ve Crossbow’u da unutmamak lazım, normal vuruşları dışında mana harcayan ikincil ateşleri de var. Parmak kasları yapmak için OMD gerçekten harika bir yol sunuyor. Crossbow’da basılı tutunca büyülü oklar gitmiyor, ardı ardına fareye tıklamak lazım. Özellikle tuzaklardan kurtulan ve Crossbow kullanan Orc’lar için tatar yayı tam bir ilaç. Bölümleri geçtikçe oynadığımız alan biraz daha komplike hale gelmeye başlıyor. Orc’ların içersini bastığı kapılar birden daha fazla olabiliyor. Düşmanlarımızın da farklı türleri bunlarla birlikte artıyor. Açılan yeni tuzaklarla birlikte bu hengâme dengeli hale getirilmiş, ama dolambaçlı sorunlara akıllı yollar bulmak da bizlere kalıyor. Ayrıca karakterimize yardımcı olan NPC’ler yanımızda yer alıyor. Herhangi bir bölümü bitirince ana karakterin bir dansı var ki dillere destan.
Son demler daha farklı
Orcs Must Die!’da ilerledikçe hikaye gizlerini açmaya başlıyor. Yapım hem X360 sürümü olsun, hem de PC olsun, genel olarak rahat ve eğlenceli bir oynanışa sahip. Grafikler ise oyunun yansıtmak istediğini ekrana rahatça sunuyor, aynı şekilde başarılı müzikler de cabası. OMD tek kişilik bir deneyim sunuyor, ne yazık ki multiplayer’ı yok. Olsaymış tadından yenmezmiş, ama buna rağmen tek kişilik modu uzun bir oynanışa sahip ve paranın da karşılığını veriyor.