Çevrimdışı
Greatking
Admin
- Katılım
- 23 Tem 2013
- Mesajlar
- 909
- Tepkime puanı
- 53
- Puanları
- 28
- Yaş
- 36
- Discord
-
greatking
- Cinsiyetiniz
- Bay
- Şube
- Bursa
Selamlar Kalradya Savaşçıları!
Birçok diyarın dilini konuşabilen, denizaşırı ülkelerden, paralı askerler ve maceraperestler arasından imparatorluk sınırlarını, içerisindeki itaatsiz kabilelere karşı gümüş karşılığı korumak için gelenlerden bahsediyoruz bugün. Adlarını ilk savaş beyleri olan Kalradik Cesur Yürekli Wilund'dan aldılar ve Vlandialılar olarak tanındılar. Her biri rakipsiz ağır süvarileri, İmparatorluğun düşmanlarını Aserai döküntülerinden uzak bozkırlara sürdüler. Ancak imparatorluğun ihtiyaç duyduğu kadar gümüşü yoktu ve hazine yetkilileri çok geçmeden paralı askerlere hibe araziler ve ünvan ile de ödeme yapılabileceğini öğrendiler. Bu, muhtemelen politikalarından en ileri görüşlü olanı değildi. Vlandialılar yerleştiler, evlendiler, çiftlikler ve kaleler kurdular. Son hükümdarsız dönemde Demirkollu Osrac’ın kendini sözde kral ilan etmesi çok zor olmadı. Baravenos’un başkentini ele geçirmesi de imparatorluğun batıyı nasıl ele geçirdiğinin göstergesidir.
Vlandialılar, Fransa’ya yerleşip sonrasında kendileri için İngiltere, Sicilya ve Kutsal Topraklarda krallık kuran Nors baskıncıları Normanlar başta olmak üzere, ortaçağ başları Avrupa’sının feodal devletlerine dayanmaktaydı. Normanlar, Bizans ve Müslüman düşmanlarını, 12’nci yy. tarihçilerinden Anna Comnea’nın deyimiyle “Babil duvarlarını delip geçebilecekleri” öfke ve süvari hücum disiplinleriyle etkisiz hale getirdiler. Şovalyeler savaş eğitimlerinde, sıradışı disiplini, hak iddia edebilecekleri herhangi bir olası toprağın kararlı bir şekilde peşine düşme fikri ile birleştirdiler. Feodal miras hukukunda herhangi bir gri alan savaş nedeniydi. I. William’ın, Sicilyalı Robert Guiscard’ın ya da I. Bohemond’un kariyerleri bitmek tükenmek bilmeyen çatışmalardı: bazen daha fazla toprağın fethiyle alakalı, kölelere karşı nispeten önemsiz vassal tartışmaları, bazen de kardeşler arasındaki ya da baba-oğul arasındaki çatışmalar.
Vlandialılar, diğer ülkelerden biraz daha fazla bölge kontrol ediyorlar ancak aralarında iç anlaşmazlık çıkarmak için toprağı işliyor olacağız. Yaşamaktan usanmış Vlandia kralı Derthert, kendisinin sancağı altında savaşmaktansa kendi gündemini yaratma peşinde koşan baronlarla uğraşmak zorunda kalacaktır. Mount and Blade: Warband ortaçağ savaşının “deli sürüsüne çobanlık” yönünü modellemeye de çalışmıştır ancak bazı kimseler, lordların kendi isteğiyle dolaşabileceği uygulamayı sinir bozucu bulmuştur. Bannerlord'da, yeni Nüfuz mekanizması oyuncuların alanda geniş kavgacı vassal orduları ellerinde tutmaları için kaynağın sınırlı olması koşuluyla nüfuzlarını harcamalarına olanak verecektir.
Vlandialılar, küçük ülkelerden paylarını alacaklardır. Battania ve Kuzaitlerde olduğu gibi, bunlar krallığın doğuşunu vurgulamaya hizmet ederler. Örneğin, Vlandia (ve Norman) krallıklarını kuran maceraseverler ile rekabet etmek isteyen oyuncular, şanslarını Katalan ya da serbest topluluklar gibi ortaçağ ekipmanlarına dayalı Altın Domuz birliklerinde deneyebilirler.
Vlandia orduları ve zırhları, 9. yy.'dan 12. yy. başlarına kadarki Batı Avrupa'ya dayanır. Bu, nispeten hızlı bir evrim dönemidir ve bize bazı dengeleme sorunları getirir. Örneğin, bu dönemdeki iki elle kullanılan kılıçlar gibi şeylere, özellikle de 1053 Civitate muharrebesindeki Swabia paralı askerlerince kullanılan silahlara, bildiğimiz kadarıyla görsel tanımlamalar ya da örnekler olmamakla birlikte metinsel referanslar vardır. İki elli kılıçlar Warband'de popüler silahlardı bu yüzden onları dahil etmemize rağmen standart bir ekipman yerine onların ancak bir kahramanın silahı olabilecek, nispeten daha ender silahlar olmalarını sağlıyoruz. 11. yy'da ve daha öncesinde arbaletlerin ne sıklıkla kullanıldıklarıyla ilgili tartışmalar olmasına rağmen kapsam yönünden yanılıyoruz. Kullanımları, Vlandialılara, Normanlar kadar etkili kale savunması vermeli.
Ortaçağ savaş alanlarında da açıkça görüldüğü gibi, yatık mızrak taarruzu ölümcül bir taktiktir. Güçlü bir attaki iyi bir süvari tarafından kullanıldığında çok daha etkili hale gelir. Bannerlord'da, hafif ya da ağır süvari olarak uzmanlaşmak arasında bir bedel olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Hafif atlar belirgin ölçüde manevra kabiliyetine sahip olacaklardır ancak fiziksel temastan çok hoşlanmayacaklardır. Ve en iyi ağır süvariler bile mızrak duvarına saldırmadan önce iki defa düşünmelililer – Normanlar bile Hastings'de kalkan duvarını yıkamamış, yerine kombine silahlar kuşanarak ve şaşırtmacalar ile duvarı aşmayı başarmışlardır. Yine de, doğru kullanıldığında, Vlandialıların gücü de ezici olabilir – sadece kendi topraklarınız yerine düşmanlarınızın topraklarına odaklanmalarını sağladığınızdan emin olun.
Gelecek haftanın blogunda yazılım mühendislerimiz Dündar Ünsal ve Koray Kıyakoğlu ile konuşuyor olacağız. Dündar ve Koray, Bannerlord'un front-end (kullanıcı önyüzü) ile back-end (server) arasında verimli ve etkili bir iletişim sağlandığından emin olmak için birlikte çalışıyorlar. Sormak istedikleriniz varsa yorum kısmına yazabilirsiniz. Aralarından bir tanesini seçerek kendilerine soruyor olacağız.