sifreSizElemaN
04ofeditoru
Elimde Modern Warfare 3’ün diski ile evime doğru yol alırken, merhaba dediğim bazı insanlar bile benimle kanka muhabbetine girmeye başladı. Bir oyun insanı bu kadar değiştirir mi diyordum, ama olabiliyormuş. Elimden MW3’ü kapmak için girişilen tüm ataklara göğüs gererek evime ulaştım. X360’ım bana, ben de ona elimde MW3’le bakıyordum. Artık zamanı gelmişti, büyük maceranın devamı beni bekliyordu. X360’ın HDD’sine yapılan yüklemeden sonra “Play Game” seçeneği ile filmin içine daldım.
Captan Price’a ne oldu?
Uzun zamandır Battlefield 3 ve Call of Duty: Modern Warfare 3 sürekli karşılaştırıldı. Haklarında forumlarda ve farklı platformlarda tartışmalar yapıldı. Sonunda iki oyun da piyasaya sürüldü. Her yayımlanan materyalleri ile iki yapım beklentileri yüksek tutmuştu. Böylesi ateşli bir ortamda MW3 neler sunabilirdi? İncelemeye yüksek tansiyonlu ortamda başladım. Modern Warfare 2’nin ardından başlayan yapım, daha ilk sahnesinden itibaren aksiyon ve heyecan fırtınasıyla başlıyor. Frost ile New York’ta düşmüş helikopterin içinde gözümüzü açıyoruz. Kapıyı açar açmaz koca binanın devrilmesiyle birlikte ortamın ne derecede fırtınalı olduğu kendini belli ediyor. New York sokaklarında yaşanan çatışmalardan sonra; Price, Soap ve Yuri’li diğer kısımlara geçiş yapıyoruz. Yapımcılar her bölümde aksiyonu çok iyi şekilde kotarmış. Her oynanan bölümde sıcak temaslar son noktasına kadar hissediliyor, ama bu durumun iyi olmasını sağlayan asıl faktör, MW3’ün başından sonuna kadar sahneleriyle oyuncuya resmen film gibi anlar yaşatması. Özellikle oyunun final bölümü beni bitirdi, buradan geliştirici arkadaşlara şapkamı çıkardım. Bence son kısım doruk noktasıydı.
Her şey güzel gidiyor derken, yaşanan sürpriz gelişmeler ise atmosferi daha da yukarı çekiyor. Bir yandan olamaz derken, diğer yandan ise senaryoda gerçekleşenleri kabul etmek gerekiyor. Oyunun hikayesi son derece iyi işlenmiş. Karakterlerin aralarındaki muhabbetlerden, yaşanan olaylara kadar iyi aktarılıyor, ama senaryodan bahsedip de özellikle serinin benim gibi takipçilerine Spoiler vermek istemiyorum. Bu yüzden en iyisi oynayıp kendiniz görün.
Captan Price’a ne oldu?
Uzun zamandır Battlefield 3 ve Call of Duty: Modern Warfare 3 sürekli karşılaştırıldı. Haklarında forumlarda ve farklı platformlarda tartışmalar yapıldı. Sonunda iki oyun da piyasaya sürüldü. Her yayımlanan materyalleri ile iki yapım beklentileri yüksek tutmuştu. Böylesi ateşli bir ortamda MW3 neler sunabilirdi? İncelemeye yüksek tansiyonlu ortamda başladım. Modern Warfare 2’nin ardından başlayan yapım, daha ilk sahnesinden itibaren aksiyon ve heyecan fırtınasıyla başlıyor. Frost ile New York’ta düşmüş helikopterin içinde gözümüzü açıyoruz. Kapıyı açar açmaz koca binanın devrilmesiyle birlikte ortamın ne derecede fırtınalı olduğu kendini belli ediyor. New York sokaklarında yaşanan çatışmalardan sonra; Price, Soap ve Yuri’li diğer kısımlara geçiş yapıyoruz. Yapımcılar her bölümde aksiyonu çok iyi şekilde kotarmış. Her oynanan bölümde sıcak temaslar son noktasına kadar hissediliyor, ama bu durumun iyi olmasını sağlayan asıl faktör, MW3’ün başından sonuna kadar sahneleriyle oyuncuya resmen film gibi anlar yaşatması. Özellikle oyunun final bölümü beni bitirdi, buradan geliştirici arkadaşlara şapkamı çıkardım. Bence son kısım doruk noktasıydı.
Her şey güzel gidiyor derken, yaşanan sürpriz gelişmeler ise atmosferi daha da yukarı çekiyor. Bir yandan olamaz derken, diğer yandan ise senaryoda gerçekleşenleri kabul etmek gerekiyor. Oyunun hikayesi son derece iyi işlenmiş. Karakterlerin aralarındaki muhabbetlerden, yaşanan olaylara kadar iyi aktarılıyor, ama senaryodan bahsedip de özellikle serinin benim gibi takipçilerine Spoiler vermek istemiyorum. Bu yüzden en iyisi oynayıp kendiniz görün.