gozyasi
04ofeditoru
Sarnaut; kıtaları, iklimleri, görkemli yaratıkları olan, bir zamanlar gelişen huzurlu bir gezegendi. Bu gezegendeki en güçlü gruplardan biri olan Ulu Büyücüler Meclisi’nin başkanı olarak büyücüler üstadı Skrakan seçildi. Skrakan gezegenin en yetenekli çocuklarını çevresine toplayıp yıllarca onları eğitti. Bu öğrencilerden ikisi Tenses ve Nezeb, yetenekleriyle göz dolduruyorlardı. Bu iki öğrenci, daha sonra Kanya krallığı kurulana kadar göçebe insan kabilesi Aro’ya liderlik ettiler. Ancak aralarında çıkan bir anlaşmazlıkta yenilen Nezeb çok daha uzaklardaki bir çölde aynı Aro kabilesi gibi göçebe bir hayat sürdürmekte olan Ugra halkına katıldı. Kısa süre içerisinde yeteneğiyle tüm halkın güvenini kazanan Nezeb bu halkın yöneticisi oldu. Kurak çölden Nezeb’in önderliği sayesinde uzaklaşıp Kanya krallığının verimli topraklarına ulaşan Ugra halkı burada yapılan savaşta zafer elde edip, kısa süre içerisinde çok büyük bir güce kavuşan Zadagan krallığını kurdu. Bu andan itibarek kanya ve zadagan çekişmesi başlamış oldu. Tüm bunların gerçekleştiği eski çağ henüz bitmeden büyük bir afet Sarnaut’un kapısını çaldı. Aynı zamanda uzaydaki Astral isimli gizemli madde muhteşem güzelliğe sahip bu gezegeni içine alıp yıkıcı gücüyle parçalara ayırdı.
Gezegenin dağılan parçaları astralın içerisinde salınmaya başladı. Bu büyük felaketin ardından uzun bir süre sessizliğe bürünen evrendeki Tenses ve Nezeb düşmanlığı, yaraların sarılmasının ardından yine baş gösterdi. Ancak bu sefer çekişme iki farklı insan ırkıyla sınırlı kalmayıp gezegende yaşayan diğer 4 ırkı da içine çekti. Fiziksel olarak yıllar önce parçalara ayrılmış olan gezegende artık iki farklı güç odağı vardı: Kanyalı’ların ittifakı ve Zadaganlar’ın imparatorluğu. Ancak birgün bu parçalanmış gezegenin sakinleri yaşadıkları yerde bir değişiklik farkettiler. Daha önce hiç görmedikleri cinste yaratıklar uzayın derinliklerinden astrala açtıkları portallarla adalara gelip saldırılarda bulunuyorlardı. Günden güne artan bu saldırılar karşısında Tenses ve Nezeb güçlerini birleştirip beraber savaşmaya karar verdiler. Amaç bu yaratıkların geldiği portalların ilelebet kapatılmasıydı. Ancak gezegen sakinleri karşılarındaki düşmanın gücünün ne denli büyük olduğunu hesap edememişlerdi. Yapılan büyük savaş sonunda hem Skrakan hem Nezeb hem de Tenses hayatlarını kaybettiler. Geçen yıllar yeni liderler getirdi. İmparatorluk artık Yasker’in, ittifaksa Aydanus’un komutasındaydı. Tüm bunlar olurken astralın içerisindeki adalar arasında seyahat neredeyse imkansıza yakındı. Ta ki günün birinde bir bodur balıkçısının eski bir balıkçı teknesini astrala düşürmesine kadar. Altına kim tarafından bağlandığı belli olmayan özel bir taş sayesinde tekne derinlere sürüklenmemiş aksine astralın içinde yüzmeye başlamıştı. Bu buluş bütün yaşamı değiştirdi. İttifak ve imparatorluk yeni adalar bulmak amacıyla astrala keşifler düzenlemeye başladılar. Bu zamana kadar küçük çatışmalar şeklinde süre giden bu çekişme 1008 yılında yapılan keşif gezilerinin birinde, üzerinde çok eskilerde inşa edilmiş tapınakların bulunduğu İlahi Bölge isimli ada keşfedilince amansız bir savaşa dönüştü.