KanunBey
04ofeditoru
Asmodian
Asmodianlar cesur ve dayanıklı bir ırktır, büyük felaket ile Elyolardan ayrılmış , umutsuzluk ve karanlık bir dünyaya sürüklenmişlerdir. Böylesi bir ıssızlıkta hayatta kalmak bir şey, fakat gelişip başarılı olmak apayrı birşey. Tarihlerindeki yara herkesin görmesi için gözler önüne serilmiştir ; Asmodianlar karanlık dünyalarında gömüldükçe, vücutları değişmeye başladı. Karanlıkta, derileri soldu, gözleri karanlığa alıştıkça dünyadışı bir parıltı halini aldılar.
Kendilerine göre, Asmodianlar son derece cömert ve sadık ; bir yoldaşlarının ölümünü görmektense savaşta ölmeyi yeğlerler. Yinede, yabancılar dikkatli olun; Asmodianlar oldukça saldırgan bir ırktır , muazzam güçlerine başvurmadan önce iki kere düşünmeyecektitler. Elyolu türdeşlerine benzer olarak , kanatlarının Asmodae;de geçen zorlu yıllar sonucunda kararmasına rağmen , Asmodian Daeva;sı da güç ve uçma yeteneği ile kutsanmıştır
Artık onlar ,Siel ve Israphel tarafından Aion Kulesinin üst kısmının , Karanlıklar Kulesinin , korunması için görevlendirilmiş olan , Shedim Lordlarının takipçileridir, ve onlarla birlikte Pandaemonium şehrini inşa etmişlerdir
Her zaman böyle olmamıştı. Bir aralar bu dünyanın iki tarafı da birdi, biz kardeşler kadar birleşiktik. Aynı görünürdük, Tower of Eternity'yi korumak için aynı ideallerimiz vardı ve ortak amaçları paylaşırdık. Yenildikleri zaman, herşeyi yok ettiler.Bizim dünyamız, bizim insanlarımız hasarlı bir yere uzaklaştılar.
Bu dünyanın alt yarısında, sığ bir yer görürsünüz, günahlı varoluşlarla büyülenmiş, açgözlülük ve oburluk, yerine oturmamış gurur ve parçalanmış kibirle. Burada Elyoları görürsünüz, ruhsuz yaşamlı iyi olan herşeyi yok etmeye düşkün, yaratıkların aşağılık nesli. Kutsal görünüşlerine kanmayın, solgun yüzlerinin arkasında karanlık vardır.
Bu dünyanın üst yarısında da bizler yani Asmodianlar yaşar.Destansı felaketten sonra karanlığın baskısında kaldık, bilinmeyenin içinde, adapte olmaktan ve hayatta kalmaktan başka seçimimiz kalmadı.Her gün bizim dünyamızı bize birşeyler öğretti.Yeni olacaklara gözelerimizi açtı ve bize yeniden yaşamlarımız yapılandırmak için değişmez güçler verdi.Onun sayesinde birçok tecrübe kazandık, hergün yanlışlarımızı düzeltmek için bir şans verilmiyor.
Ama bekle, kendimden bahsedeyim. İlk olarak kendimi tanıtıyim, benim adım Kineas ve ben bir Daevayım, Balaurlarla büyük bir savaş sırasında oldum. Ben, benim insanlarımla, Atreia'daki güzel yerimi korumak için elimden geleni yaptım, haklı olarak da ne gerekiyorsa yapacağım. Elyolarla savaşmayı arzularsam, kesinlikle savaş açarım. Barış zamanı çok önceydi, şimdi intikam zamanı.
Bizim dünyamızdaki olanlardan sonra, insanların buraya nasıl geldiğimizi yanlış bildikleri için bunu düzeltmeyi görev bilmişimdir. Bu günlüğü bizim burada neden olduğumuzu anlamanız için yazıyorum, belki bu dünyayı neyin böyle değiştirdiğini anlamışsınızdır.
Şimdi gelin-okuyun, ve Asmodian olmak neymiş öğrenin!
Elyo
Elyolar Aion'un güce ulaşmak için yaptığı sonu gelmez savaşa karışmış ana ırklardan biridir. Melek olarak bildiğimiz varlıklarla benzerlikleri olmasına rağmen , tarihleri oldukça farklıdır. Asmodianlarla aynı kökenden gelen Elyolar şu anki hallerine evrim geçirmişlerdir ve şimdi Aionda üstün ırk olarak hüküm sürmektedirler
Başlangıçta Elyo ve Asmodianlar Sonsuzluk Kulesi'ni korumaktan sorumlu tek bir kutsal ırkın üyeleriydi. Milenyum Savaşları sırasında gardiyanlar 2 gruba bölünmüşler. Kulenin yok edilmesi üzerine iki grup birbirine düşman olmuşlar, Kulenin yok edilmesini diğer tarafın suçu saymışlar ve can düşmanları olmuşlar. İki ırk da ,büyük bir nefret ve öc alma isteği ile , karşı tarafı cezalandırmak için ant içmişler.
Diğer taraftan Elyolar sıcak , arkadaşçıl bir şekilde rahatlatıcı olabilirler. Fakat düşmanlarına karşı bu sıcaklık ve iyilikseverliğin izi görülmez. Güzel melek kanatlarının altında, nazik dış görünüşlerine ters düşecek bir güç taşırlar.
Azariel kontrolünde, Elyoların Elysea Krallığı'nın yuttaşları, Asmodianlara karşı savaşlarında ayakta kalırken, hazırlıklı bir şekilde saldırı fırsatı arayan Balaurlara karşıda tetikte olmalıdırlar.
Bir yıl önce , tam da bu gün , geldiler. O zalimler , lanetlenmiş Asmodianlar . Birden belirdiler, lejyonerlerimiz gittikten biraz sonra geçitlerimizden birinden dünyamıza atladılar. Korkaklar. Bizi durduğumuz yerde katlettiler, en cesurlarımız saldırılarına karşı koymaya çalışmışlarsa da, bu ölümsüzlere karşı ne kadar şansları vardı ki? Kaçtım bunu söylemekten utanmıyorum. Arkadaşarlarım , komşularım ve ailem katledilirken kaçtım ve saklandım.
Birinin bu çeşit hareketleri hatırlaması lazım, çünkü ancak bu davranışlarla aklı başında bir varlık halkımızdan kimlerin onurlu kimlerin ahlaksız olduğunu anlayabilir. Ve ben de koştum ve saklandım , yerleşkeye döndüğümde ise ölüleri gömmeye yardım ettim. “Neden?” diye sordum kendime, “Biri bunu neden yapsın?” O zaman gezegenimizin tarihi hakkında ne kadar az bilgim olduğunun farkına vardım, kısa bir süre sonra bir zamanlar kardeşimiz bildiğimiz Asmodianlar ile bizi savaşa sürükleyen şeyin ne olduğunu araştırmaya başladım. Bu sayfalarda Atreia hakkında öğrendiklerimi bulacaksınız, bu kutsal topraklarda yaşamış ve yaşamakta olanları.
Kibirli bir halk mıyız? Belki. Elyolar arasında sıcak kanlılık ve cömertlik gördüğüm gibi kibir de gördüm. Fakat Asmodianlar… Onları kendi gözlerimle gördüm, beni kendi kanımın tadına bakmaya zorladılar. O , kana susamış yaratıklara dönüşmüş , canlıların Aion tarafından lanetlendiği bariz değil mi? Biz Elyoların bütün güzelliğimiz ile kutsandığımız doğru olabilir mi? Biz mi yaşadığımız çevrenin bi yansımasıyız yoksa çevre mi bizim yansımamız? Şahsen, benim bir fikrim yok.
Adım Rafaela, araştırmamı aşağıda belirttim. Sadece notlarımı kullanışlı bulacağınızı ve notlarımın size güzel ve kırık dünyamızı onu işgal eden canavarlardan kurtarmanızda yardımcı olacağını umabilirim.
Asmodianlar cesur ve dayanıklı bir ırktır, büyük felaket ile Elyolardan ayrılmış , umutsuzluk ve karanlık bir dünyaya sürüklenmişlerdir. Böylesi bir ıssızlıkta hayatta kalmak bir şey, fakat gelişip başarılı olmak apayrı birşey. Tarihlerindeki yara herkesin görmesi için gözler önüne serilmiştir ; Asmodianlar karanlık dünyalarında gömüldükçe, vücutları değişmeye başladı. Karanlıkta, derileri soldu, gözleri karanlığa alıştıkça dünyadışı bir parıltı halini aldılar.
Kendilerine göre, Asmodianlar son derece cömert ve sadık ; bir yoldaşlarının ölümünü görmektense savaşta ölmeyi yeğlerler. Yinede, yabancılar dikkatli olun; Asmodianlar oldukça saldırgan bir ırktır , muazzam güçlerine başvurmadan önce iki kere düşünmeyecektitler. Elyolu türdeşlerine benzer olarak , kanatlarının Asmodae;de geçen zorlu yıllar sonucunda kararmasına rağmen , Asmodian Daeva;sı da güç ve uçma yeteneği ile kutsanmıştır
Artık onlar ,Siel ve Israphel tarafından Aion Kulesinin üst kısmının , Karanlıklar Kulesinin , korunması için görevlendirilmiş olan , Shedim Lordlarının takipçileridir, ve onlarla birlikte Pandaemonium şehrini inşa etmişlerdir
Her zaman böyle olmamıştı. Bir aralar bu dünyanın iki tarafı da birdi, biz kardeşler kadar birleşiktik. Aynı görünürdük, Tower of Eternity'yi korumak için aynı ideallerimiz vardı ve ortak amaçları paylaşırdık. Yenildikleri zaman, herşeyi yok ettiler.Bizim dünyamız, bizim insanlarımız hasarlı bir yere uzaklaştılar.
Bu dünyanın alt yarısında, sığ bir yer görürsünüz, günahlı varoluşlarla büyülenmiş, açgözlülük ve oburluk, yerine oturmamış gurur ve parçalanmış kibirle. Burada Elyoları görürsünüz, ruhsuz yaşamlı iyi olan herşeyi yok etmeye düşkün, yaratıkların aşağılık nesli. Kutsal görünüşlerine kanmayın, solgun yüzlerinin arkasında karanlık vardır.
Bu dünyanın üst yarısında da bizler yani Asmodianlar yaşar.Destansı felaketten sonra karanlığın baskısında kaldık, bilinmeyenin içinde, adapte olmaktan ve hayatta kalmaktan başka seçimimiz kalmadı.Her gün bizim dünyamızı bize birşeyler öğretti.Yeni olacaklara gözelerimizi açtı ve bize yeniden yaşamlarımız yapılandırmak için değişmez güçler verdi.Onun sayesinde birçok tecrübe kazandık, hergün yanlışlarımızı düzeltmek için bir şans verilmiyor.
Ama bekle, kendimden bahsedeyim. İlk olarak kendimi tanıtıyim, benim adım Kineas ve ben bir Daevayım, Balaurlarla büyük bir savaş sırasında oldum. Ben, benim insanlarımla, Atreia'daki güzel yerimi korumak için elimden geleni yaptım, haklı olarak da ne gerekiyorsa yapacağım. Elyolarla savaşmayı arzularsam, kesinlikle savaş açarım. Barış zamanı çok önceydi, şimdi intikam zamanı.
Bizim dünyamızdaki olanlardan sonra, insanların buraya nasıl geldiğimizi yanlış bildikleri için bunu düzeltmeyi görev bilmişimdir. Bu günlüğü bizim burada neden olduğumuzu anlamanız için yazıyorum, belki bu dünyayı neyin böyle değiştirdiğini anlamışsınızdır.
Şimdi gelin-okuyun, ve Asmodian olmak neymiş öğrenin!
Elyo
Elyolar Aion'un güce ulaşmak için yaptığı sonu gelmez savaşa karışmış ana ırklardan biridir. Melek olarak bildiğimiz varlıklarla benzerlikleri olmasına rağmen , tarihleri oldukça farklıdır. Asmodianlarla aynı kökenden gelen Elyolar şu anki hallerine evrim geçirmişlerdir ve şimdi Aionda üstün ırk olarak hüküm sürmektedirler
Başlangıçta Elyo ve Asmodianlar Sonsuzluk Kulesi'ni korumaktan sorumlu tek bir kutsal ırkın üyeleriydi. Milenyum Savaşları sırasında gardiyanlar 2 gruba bölünmüşler. Kulenin yok edilmesi üzerine iki grup birbirine düşman olmuşlar, Kulenin yok edilmesini diğer tarafın suçu saymışlar ve can düşmanları olmuşlar. İki ırk da ,büyük bir nefret ve öc alma isteği ile , karşı tarafı cezalandırmak için ant içmişler.
Diğer taraftan Elyolar sıcak , arkadaşçıl bir şekilde rahatlatıcı olabilirler. Fakat düşmanlarına karşı bu sıcaklık ve iyilikseverliğin izi görülmez. Güzel melek kanatlarının altında, nazik dış görünüşlerine ters düşecek bir güç taşırlar.
Azariel kontrolünde, Elyoların Elysea Krallığı'nın yuttaşları, Asmodianlara karşı savaşlarında ayakta kalırken, hazırlıklı bir şekilde saldırı fırsatı arayan Balaurlara karşıda tetikte olmalıdırlar.
Bir yıl önce , tam da bu gün , geldiler. O zalimler , lanetlenmiş Asmodianlar . Birden belirdiler, lejyonerlerimiz gittikten biraz sonra geçitlerimizden birinden dünyamıza atladılar. Korkaklar. Bizi durduğumuz yerde katlettiler, en cesurlarımız saldırılarına karşı koymaya çalışmışlarsa da, bu ölümsüzlere karşı ne kadar şansları vardı ki? Kaçtım bunu söylemekten utanmıyorum. Arkadaşarlarım , komşularım ve ailem katledilirken kaçtım ve saklandım.
Birinin bu çeşit hareketleri hatırlaması lazım, çünkü ancak bu davranışlarla aklı başında bir varlık halkımızdan kimlerin onurlu kimlerin ahlaksız olduğunu anlayabilir. Ve ben de koştum ve saklandım , yerleşkeye döndüğümde ise ölüleri gömmeye yardım ettim. “Neden?” diye sordum kendime, “Biri bunu neden yapsın?” O zaman gezegenimizin tarihi hakkında ne kadar az bilgim olduğunun farkına vardım, kısa bir süre sonra bir zamanlar kardeşimiz bildiğimiz Asmodianlar ile bizi savaşa sürükleyen şeyin ne olduğunu araştırmaya başladım. Bu sayfalarda Atreia hakkında öğrendiklerimi bulacaksınız, bu kutsal topraklarda yaşamış ve yaşamakta olanları.
Kibirli bir halk mıyız? Belki. Elyolar arasında sıcak kanlılık ve cömertlik gördüğüm gibi kibir de gördüm. Fakat Asmodianlar… Onları kendi gözlerimle gördüm, beni kendi kanımın tadına bakmaya zorladılar. O , kana susamış yaratıklara dönüşmüş , canlıların Aion tarafından lanetlendiği bariz değil mi? Biz Elyoların bütün güzelliğimiz ile kutsandığımız doğru olabilir mi? Biz mi yaşadığımız çevrenin bi yansımasıyız yoksa çevre mi bizim yansımamız? Şahsen, benim bir fikrim yok.
Adım Rafaela, araştırmamı aşağıda belirttim. Sadece notlarımı kullanışlı bulacağınızı ve notlarımın size güzel ve kırık dünyamızı onu işgal eden canavarlardan kurtarmanızda yardımcı olacağını umabilirim.