BubyBuby
02ofogrencisi
Hiç yaptıklarınızı geri almak istediniz mi? Kolay değil. Ne yaparsan yap, ne kadar pişman olursan ol, yaptığın şeyleri geri alamazsın, geçmişi değiştiremezsin. Sen ne kadar farklı olmaya çalışırsan çalış, aynaya baktığın zaman yaptığın şeyler gözlerinin önünde belirmeye devam eder.
Herkesin pişmanlıkları vardır, herkesin pişmanlıkları kendinedir. Fakat gerçekten kötü bir şey yaptıysanız, geceleri gözünüze uyku girmez, bir türlü sorumluluğunuzdan kaçamazsınız ve eğer birazcık vicdana sahipseniz, hayatınızın o noktasından sonra bazı şeyleri yoluna koymak için çabalarsınız.
Fables’ın ana karakteri Bigby Wolf’ta bizden farklı değil, Bigby Wolf kim ola? Fable ne ola? Diye soruyorsanız, cevabını bildiğiniz soruları sormayın derim. Eski masalları hatırlar mısınız? Hani şu iyilerin kazandığı, kötülerin ise hep kaybettiği masallar. İşte Bigby Wolf, o masallarda adını bolca duyduğunuz “Büyük kötü kurt” hani Kırmızı Başlıklı Kız’ı yemeye çalışan.
Vertigo çizgi romanlarına aşinaysanız, Fables adını duymamış olmanız imkansız, işte The Wolf Among Us, Fables’ın ilk sayısından önce olanları anlatıyor. Kısa bir özet geçmem gerekirse, zamanında anavatanlarında yaşayan masal kahramanları, bir gün Adversary isimli gizemli bir düşman tarafından memleketlerinden sürülürler. Çok büyük bir savaş çıkar, Fable’lar ne kadar mücadele ederlerse etsinler bu savaşı kazanamayıp en sonunda kendilerini Adversary’nin bulamayacakları insanların dünyasına atarlar.
Tabii bu süreçte çoğu Fable, topraklarını, evini ve hatta sevdiklerini geride bırakır. İşte hikaye New York City’de Fable’ların bir arada yaşadığı Fabletown’da geçiyor. İnsanlara benzemek için glamour isimli bir büyü kullanan Fable’lar, gerçek dünyada hayatın beklediklerinden çok daha zorlu olduğu realitesi ile karşılaşırlar ve hepsi hayatta kalmak için kendilerini insanların dünyasında çeşitli işlerde çalışırken bulurlar.
Tabi bu kolay değildir. New York’un şartları, Fable’ların bazılarının binlerce yıllık düşmanlığını bir yana koymasını sağlasa bile, bazı önyargıları kırmak zaman alır.
İşte Bigby Wolf, bu önyargıların en büyük kurbanlarından biri. Kötü Kurt olduğu zamanlarda Kırmızı Başlıklı Kız’a ve üç küçük domuz kardeşe yaptıklarından dolayı hala sorumlu tutulan Bigby, Fabletown’ın şerifidir ve değiştiğini ispatlamak için sürekli olarak uğraşmaktadır. The Wolf Among Us, bu noktada bize Bigby ve Snow White’ın ön planda olduğu muhteşem bir hikaye anlatıyor.
Telltale, artık klasik olarak oyunlarını 5 bölümde yayınlıyor. Biz bu sistemi seviyoruz, sanki bize daha uzun ömürlüymüş gibi geliyor. Her bölüm ise nereden baksanız bir iki saat sürüyor. Birkaç ayda bir çıkan dizi bölümü gibi oynuyoruz bu oyunları. Üstelik yaptığımız seçimler hikayeyi tamamen değiştiriyor ve bizlere bambaşka tecrübeler yaşatıyor.
Üçüncü bölümde, olaylar karışıyor. Faith ve Lily’nin cinayetlerini Fabletown’ın başkanı Ichobod Crane’in işlediği konusunda kanıtı olan Bigby, bu kanıtı artık Snow White’a götürmeli ve davayı çözmeli Peki ama her şey göründüğü gibi mi yoksa daha fazlası mı var? Bütün bunların cevabını üçüncü bölümde görüyoruz. Özellikle biraz hız ve heyecan bakımından yavan kalan 2.bölümden sonra Telltale tempoyu arttırıyor.
A Crooked Mile, gerçekten ton olarak ilk iki oyundan çok daha ağır. Özellikle Ichobod Crane’in ikinci bölümün sonunda Snow White’a takık bir sapık olması işleri çirkinleştirirken, Bigby’nin olay süresince yaptıkları yavaş yavaş peşinden gelmeye başlıyor.
Wolf Among Us, gerçekten Telltale’in Vertigo hayranlarına sunduğu bir nimet. Özellikle Fables okuyanlar üçüncü bölümden o kadar keyif alacaklar ki, asla bitmesin isteyecekler. Jared Emerson – Johnson tarafından yazılan müzikler ve muhteşem görsellik her zamanki gibi en üst seviyede.
Sanırım yapacağım tek eleştiri Telltale’in hikayeye odaklanıp oynanış adına çok fazla bir şey sunmayı zaman zaman unutması. Eğer biraz daha aktif oynanış görseydik, kesinlikle çok daha yüksek bir puan vermekten çekinmezdim fakat çoğu zaman kendimi interaktif bir filmde hissettiğim için, ne yazık ki Telltale’in biraz daha yönünü oynanışa çekmesi gerektiğini söylemeden edemiyorum.
Yine de, A Crooked Mile, yavaş yavaş açılan hikayesi ve özellikle bayılacağınız son sahnesi ile The Wolf Among Us’ın yoğunluğunu arttıran bir bölüm olmuş.
Hikayenin tamamlanmasına daha 2 bölüm kalmışken, kesinlikle ama kesinlikle macera oyunlarını sevenlerin denemesi gereken bir tecrübe olduğunu söyleyebilirim.
Herkesin pişmanlıkları vardır, herkesin pişmanlıkları kendinedir. Fakat gerçekten kötü bir şey yaptıysanız, geceleri gözünüze uyku girmez, bir türlü sorumluluğunuzdan kaçamazsınız ve eğer birazcık vicdana sahipseniz, hayatınızın o noktasından sonra bazı şeyleri yoluna koymak için çabalarsınız.
Fables’ın ana karakteri Bigby Wolf’ta bizden farklı değil, Bigby Wolf kim ola? Fable ne ola? Diye soruyorsanız, cevabını bildiğiniz soruları sormayın derim. Eski masalları hatırlar mısınız? Hani şu iyilerin kazandığı, kötülerin ise hep kaybettiği masallar. İşte Bigby Wolf, o masallarda adını bolca duyduğunuz “Büyük kötü kurt” hani Kırmızı Başlıklı Kız’ı yemeye çalışan.
Vertigo çizgi romanlarına aşinaysanız, Fables adını duymamış olmanız imkansız, işte The Wolf Among Us, Fables’ın ilk sayısından önce olanları anlatıyor. Kısa bir özet geçmem gerekirse, zamanında anavatanlarında yaşayan masal kahramanları, bir gün Adversary isimli gizemli bir düşman tarafından memleketlerinden sürülürler. Çok büyük bir savaş çıkar, Fable’lar ne kadar mücadele ederlerse etsinler bu savaşı kazanamayıp en sonunda kendilerini Adversary’nin bulamayacakları insanların dünyasına atarlar.
Tabii bu süreçte çoğu Fable, topraklarını, evini ve hatta sevdiklerini geride bırakır. İşte hikaye New York City’de Fable’ların bir arada yaşadığı Fabletown’da geçiyor. İnsanlara benzemek için glamour isimli bir büyü kullanan Fable’lar, gerçek dünyada hayatın beklediklerinden çok daha zorlu olduğu realitesi ile karşılaşırlar ve hepsi hayatta kalmak için kendilerini insanların dünyasında çeşitli işlerde çalışırken bulurlar.
Tabi bu kolay değildir. New York’un şartları, Fable’ların bazılarının binlerce yıllık düşmanlığını bir yana koymasını sağlasa bile, bazı önyargıları kırmak zaman alır.
İşte Bigby Wolf, bu önyargıların en büyük kurbanlarından biri. Kötü Kurt olduğu zamanlarda Kırmızı Başlıklı Kız’a ve üç küçük domuz kardeşe yaptıklarından dolayı hala sorumlu tutulan Bigby, Fabletown’ın şerifidir ve değiştiğini ispatlamak için sürekli olarak uğraşmaktadır. The Wolf Among Us, bu noktada bize Bigby ve Snow White’ın ön planda olduğu muhteşem bir hikaye anlatıyor.
Telltale, artık klasik olarak oyunlarını 5 bölümde yayınlıyor. Biz bu sistemi seviyoruz, sanki bize daha uzun ömürlüymüş gibi geliyor. Her bölüm ise nereden baksanız bir iki saat sürüyor. Birkaç ayda bir çıkan dizi bölümü gibi oynuyoruz bu oyunları. Üstelik yaptığımız seçimler hikayeyi tamamen değiştiriyor ve bizlere bambaşka tecrübeler yaşatıyor.
Üçüncü bölümde, olaylar karışıyor. Faith ve Lily’nin cinayetlerini Fabletown’ın başkanı Ichobod Crane’in işlediği konusunda kanıtı olan Bigby, bu kanıtı artık Snow White’a götürmeli ve davayı çözmeli Peki ama her şey göründüğü gibi mi yoksa daha fazlası mı var? Bütün bunların cevabını üçüncü bölümde görüyoruz. Özellikle biraz hız ve heyecan bakımından yavan kalan 2.bölümden sonra Telltale tempoyu arttırıyor.
A Crooked Mile, gerçekten ton olarak ilk iki oyundan çok daha ağır. Özellikle Ichobod Crane’in ikinci bölümün sonunda Snow White’a takık bir sapık olması işleri çirkinleştirirken, Bigby’nin olay süresince yaptıkları yavaş yavaş peşinden gelmeye başlıyor.
Wolf Among Us, gerçekten Telltale’in Vertigo hayranlarına sunduğu bir nimet. Özellikle Fables okuyanlar üçüncü bölümden o kadar keyif alacaklar ki, asla bitmesin isteyecekler. Jared Emerson – Johnson tarafından yazılan müzikler ve muhteşem görsellik her zamanki gibi en üst seviyede.
Sanırım yapacağım tek eleştiri Telltale’in hikayeye odaklanıp oynanış adına çok fazla bir şey sunmayı zaman zaman unutması. Eğer biraz daha aktif oynanış görseydik, kesinlikle çok daha yüksek bir puan vermekten çekinmezdim fakat çoğu zaman kendimi interaktif bir filmde hissettiğim için, ne yazık ki Telltale’in biraz daha yönünü oynanışa çekmesi gerektiğini söylemeden edemiyorum.
Yine de, A Crooked Mile, yavaş yavaş açılan hikayesi ve özellikle bayılacağınız son sahnesi ile The Wolf Among Us’ın yoğunluğunu arttıran bir bölüm olmuş.
Hikayenin tamamlanmasına daha 2 bölüm kalmışken, kesinlikle ama kesinlikle macera oyunlarını sevenlerin denemesi gereken bir tecrübe olduğunu söyleyebilirim.