Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

OynFrm Reklam Alani OynFrm Reklam Alani
OynFrm Reklam Alani OynFrm Reklam Alani

Saints Row 4 (PC İnceleme)

faruk16 Çevrimdışı

faruk16

03ofkosucusu
Katılım
27 Tem 2013
Mesajlar
67
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Şube
Bursa
Açık dünya oyunları artık oyun dünyasının vazgeçilmez bir parçası. En ufak oyun bile bu özelliği mümkün olduğunda içerisine yedirmeye çalışıyor. Oyuncuya özgürlük ve ana/yan görevler haricinde farklı tecrübeler yaşama imkanı sağlayan bu mekanik, oyun dünyasının en büyük nimetlerinden bir tanesi olsa da bazen kötü ellere geçebiliyor ve ortaya Saints Row adlı bir seri çıkıyor.

Başkaaaaanıııııım!!!
Yanlış anlaşılmasın “kötü niyetli” lafından kastım oyuna değil yapımcıların o çarpık zihinlerindeki fikirlere söylenmiş bir söz ve tamamen makara amacıyla. Yoksa Saints Row 4 oynadığım en zevkli oyunlardan bir tanesi gerçekten. 2006’dan bu yana çıkan serinin değişmez yapımcısı Voltion her yeni oyunda daha abuk sabuk, daha akla hayale gelmez ve daha çılgın fikirlerle karşımıza çıkıyor. Saints Row 4 için de bu geçerli.

Yeni SR oyunu da sağlam bir aksiyon ile başlıyor ve bir yandan ön hikayeyi anlatırken bir yandan da ilk defa SR’yi deneyenlere oyunu öğretiyor. Yaklaşık yarım saat süren bir aksiyon sürecinde askeri üsse saldırı düzenleyip havadaki bir nükleer füzeyi üzerine tutunarak imha ediyor ve ardından aşağıya atlayarak doğrudan Beyaz Saray’a gelip halkın sevgisini ve başkanlığını kazanıyoruz.


15.jpg


Evet bildiğiniz gibi Saints Row 4’te Amerikan Başkanı’nı canlandırıyoruz. Saint’ler artık şu bölge senin bu bölge benim çatışmasından bıkıp doğrudan tüm Amerika’yı bir anda yönetmeye başlıyorlar. Fakat tabii ki işler o kadar güllük gülistanlık olmuyor. Oyunun başındaki olaydan beş sene sonra olmazsa olmaz bir şey gerçekleşiyor ve dünya uzaylı istilasına maruz kalıyor. Nereden, nasıl ve ne için (aslında orası malum da) geldiklerini bilmediğimiz bu kertenkele türü yaratıklar doğrudan Beyaz Saray’a saldırarak bizi yani Amerikan Başkanı’nı esir alıyorlar ve sonrasında olaylar başlıyor.

What is the Saints Row?
Dördüncü oyun mekaniksel ve grafiksel olarak tipik bir Saints Row oynu olsa da farklı bir yönü bulunuyor; süper güçler. Uzaylılar bizi ve dünyanın geri kalanını esir aldıktan sonra Matrix tarzı bir yaşam simülasyonuna bağlıyorlar ve sanal gerçekliğin oluştuğu bir dünyada yaşamaya başlıyoruz.

Her ne kadar bir zaman sonra gerçek dünya ile de fiziksel olarak iletişime geçebilsek de oyunun büyük bir bölümü Steelport’un sanal versiyonunda geçiyor. Hal böyle olunca zamanla bir Neo misali gökdelenlerin tepesine zıplayabiliyor, kurşundan hızlı koşup karşımıza çıkan araçları dağıtabiliyor, insanları ve nesneleri dondurabiliyoruz. Oyunda ilerledikçe ve XP kazandıkça bu yeteneklerin yükseltmeleri ile birlikte daha farklı yetenekler de ortaya çıkıyor. Oyun bu açıdan Prototype’a da göndermelerde bulunuyor. Zaten Saints Row 4’te birçok oyuna göndermeler bulacaksınız. Görevlerin geçtiği haritaların bazıları diğer video oyunlarından esinlenmiş bölgeler.

16.jpg


SR4 farklı bir gerçeklikte geçtiğinden dolayı elbette eşyalar ve araçlarda da çeşitlilikler gösteriyor. Artık normal silahların yanında uzaylıların kullandığı “lazer” silahlarının da çeşitlerini kullanabiliyorsunuz. Tabanca, makinalı tüfek ve hatta bazuka halinde lazer silahları sizlere daha fazla aksiyon, patlama efekti ve eğlence sunacak.

Bunun yanında ana ve yan görevler ile birlikte eğlenceli challenge’lar da boş boş dolanmaktan sıkıkldığınızda sizleri epey oyalayacak derecede fazla varyasyon ile çıkıyor. Kargaşa yaratmaktan yeni özelliğiniz olan hızlı koşma yeteniği ile zaman karşı yarışmaya kadar pek çok challenge modu sizleri bekliyor. Öte yandan yeni kıyafetler satın almak, dövmeler yaptırmak, karakterinizin yüzünü yeniden modellemek ve araç modifikasyonları Saints Row 4’ün eğlenceli yanlarından bir tanesi. Araç modifikasyonu özelliği belki NFS oyunları kadar detaylı olmasa da ona oldukça yakın durumda. Ben şahsen kendi aracımı aşağıda gördüğünüz şekilde tasarladım ki bu daha başlangıç. İlerleyen zamanlarda farklı şeyler de ekleyeceğim.

17.jpg


Bu arada artık sevdiğiniz araçları garaja götür derdi de kalmadı. Nitekim sanal bir dünyada yaşamanın güzel yanlarından bir tanesi de olmayan şeyleri cisimleştirebilme özelliği. Artık sevdiğiniz ve saklamak istediğiniz aracın içindeyken “N” tuşuna basarak onu kaydediyor ve daha sonra Tab tulu ile açtığınız Hub’ınızdan cep telefonunuzu seçerek aynı aracı direk yanınızda cisimleştirebiliyorsunuz. Bunun yanında oyun süresince kurtardığınız adamlarınızı da yanınızda destekçi olarak çağırabiliyorsunuz.

Dostsuz başkan, müziksiz radyo olmaz
Saints Row 4’ün müzikleri de oldukça iyi seçimlerden oluşuyor. Özellikle ana senaryonun içine yedirilme yerleri absürdlük açısından muhteşem olmuş. Uzaylıların ana gemisininden kaçarken “What is love” çalması ve bu şekilde sizi yakalamaya çalışan uzay gemileri ile savaşmanız atmosferi ciddi anlamda yükseltiyor. GenX 89, KRhyme 95.4, K12 97.6, The Mix 107.77, Mad Decent 106.9, Four 20 103.6, Klassic 102.4 adlı radyo istayonlarının yanında bir de mixtape özelliği ile bu radyolarda çalan şarkılardan sevdiklerinizi bir araya toplayabiliyorsunuz.
Saints Row 4’ün co-op modu da en az oyunun tek kişilik modu kadar eğlenceli. Özellikle arkadaşınızın süper güçleri ile sizin süper güçleriniz birleştiğinde oyunu zaevki daha bir farklı çıkıyor.


19.jpg


Steam üzerinden matchmaking yapabildiğiniz gibi online veya LAN üzerinden de oynayabiliyorsunuz. Friendly Fire seçeneğinizi açtığınızda ise işin cılkı çıkmıyor değil fakat arkadaş arasında olacak şeylerden bahsediyoruz burada. Birlikte görev yapmanın yanında deathmatch tarzı modlarda da süper güçleriniz ile yapay zeka harici birisyle karşılaşmak işleri oldukça değiştiriyor. Birbirinize etraftaki arabaları fırlatıp çatılarda hoplaya zıplaya kovalamaca oynamak, bir zaman sonra rutine bağlayan tek kişilik moda güzel bir alternatif oluyor.

Oyunun genel olarak diyalogları ve hikayesi her zamanki gibi eğlenceli ve absürd. Çoğu Amerikan kültürüne özgü de olsa espiriler, olaylara karşı verilen reaksiyonlar ve daha pek çok şey hikayeyi kopmadan devam etmenizi sağlıyor. Seslendirmeler ve oyundaki efekt sesleri gayet güzel olmuş. Özellikle Dubbstep silahının her vuruşu ile verdiği uyumlu ses silahı favori silahınız haline getiriyor.

20.jpg


Kötü yanlarına gelecek olursak, yeni oyundaki en kötü nokta aslında en ilginç olan nokta; süper güçler. Süper güçleri daha lamaya başladığınız ilk anda oyun o kadar kolaylaşıyor ki neredeyse hiç silaha ihityaç duymuyorsunuz. Sadece zıplama ve koşma ile bütün düşmanlarınızı yenerken yükseltmelerle açtığınız “Herkesten sağlık öğesi düşsün” seçeneği ile yenilmez bir canavara dönüşüyorsunuz. Bunun yanında hikaye gereği gerçek dünyaya geçtiğinizde bu güçlerin ortadan kalkması can sıkıcı oluyor lakin olayın kötü yanı bu değil. Olayın kötü yanı Matrix vari Steelport’ta bu özel güçler sayesinde oyun sizi zorlayamayacak kadar kolaylaşıyor. O kadar ki ben yaklaşık 4-5 saatlik oynanışımda bir kere öldüm ve o da notority’min daha çabuk sıfırlanması için kendi seçimim ile oldu.

Öte yandan grafiksel açıdan çok değişmemiş olması aynı zamanda biraz eski zamandan kalmış olmasını da gösteriyor. Sesler, vs. oldukça iyi olsa da zaman zaman dudak senkronlarının uyumsuzluğu sinir bozucu oluyor. Son olarak oyunda yeniliklerle birlikte yapılacak tonlarca şey de olsa bir şekilde üçüncü oyunun yenilenmiş versiyonu olarak gözükebilir. Bunlar oyunu almamanız için sebep değil sadece eksi yanları.

Matrix de olsa dünya dünyadır
Uzun yıllar boyunca Saints Row’un Grand Theft Auto ile karşılaştırılması gibi bir durum oluştu nitekim Saints Row 4 ile de bu durum aynı. Bir aydan kısa zaman içinde çıkacak olan GTA V ile şu anda oynayabileceğiniz Saints Row 4 arasında temelde oldukça büyük bir benzerlik olsa da şunu söylememiz gerekir ki GTA ve Saints Row oyunları birbirinden çok farklı oyunlar.

18.jpg


Evet teknik açıdan GTA, SR’den çok daha üstün olabilir ancak Saints Row’un da kendisine has, GTA’da bulamayacağınız hatta GTA’da olmaması gereken özellikleri ile öne çıkmasını göz ardı edemeyiz. Saçma sapan olaylar, saçma sapan silahlar ve yeni gelen süper güçlerle Saints Row 4, GTA V’in tahtını (elbette) ele geçiremeyecek olsa da kendisine bu dünyada iyi bir yer edinecek, orası kesin. Sadece karakter yaratma aşaması bile benim neredeyse 45 dakikamı aldı. Eğer inceleme yapmak için acelem olmasa bir 45 dakika daha harcardım hiç üşenmeden. Açıkçası Saints Row 4 hakkında daha size pek çok şey yazabilirim ancak bunlar sürekli olarak oyunun içerikleri olacağından en iyi bunları oynayıp görmeniz.

Şu anda Playstore’da da bulabileceğiniz Saints Row 4 için size tavisyem, açık dünya aksiyon oyunlarını seviyorsanız, alın oynayın. Hatta arakadaşlarınıza ısrar edin onlar da alsın ve oyunu co-op campaing modunda daha da zevkli bir şekilde bitirin.
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar