hoPPaLApaSam
06ofkalfasi
Bahsettiğim kabusların adları draken idi ve görünüşleri dehşet verici idi. Büyük ve ağırlardı , silahlarımız kalın derilerine işlemiyordu. Daha da kötüsü, kanatlarını açıp bir anda gökyüzüne yükselebilirlerdi ve bir görkırpma süresinde kara savunmalarımızı işe yaramaz kılabilirlerdi. Çok geçmeden halkımız onlardan saklanmayı öğrendi ve bir avcı olmaksızın sayıları ve güvenleri arttı.Soon our people learned to hide from the draken, and without a natural predator, their numbers and confidence grew in equal measure. Çok geçmeden Aion tarafından Atreia’yı yönetmek için yaratılmış karanlık siluetleri gökyüzünde görmeye alışık olduğumuz bir manzara olmustu.
Güce olan açlıkları doymak bilmezdi; yere indiklerinde bütün bir tür öfkeleri altında yok olurdu. Cehennem de onlarla birlikte gelir ve geride çorak bir arazi bırakırdı. İlk katliamdan sonra bu yaratıklar zekalarını göstermeye basladılar. Kral ve Mau ırklarının savaş becerilerini keşfettikten sonra draken onları yok etmeme kararı aldı , sonsuz bağlılık yemini edenleri öldürmediler. Bu zamanlarda drakenler bir evrim geçirdi , birkaçı daha büyük ve akıllı oldular . Bu yaratıklara Ejder deniyordu ve aralarında beşi komutaya geçti. Bu beşlinin adı Ejder Lordları oldu.
Aydınlanmış beş Ejder Lordu çabucak güçlerini organize ettiler ve ordu tarzı rütbe sistemi kurdular. Kendilerine “Balaur” ismini verdiler.Yeni adlarıyla bu yaratıklar yeni bir güç ile saldırdılar , boyun eğmeyi kabul etmeyen grupları kırıp geçirdiler.
Yine de tatmin olmamışlardı , ve daha güçlü rakip arayışı içindeyken Atreia tanrısı olan Aion’a yöneldiler ve onun sahip olduğu güçleri talep ettiler. Aion reddettiğinde Balaurlar , öfkeden ve aç gözlülükten gözü dönmüş bir halde , tanrımıza karşı cephe aldılar ve güçlerini Tower of Eternity’ye saldırmak üzere topladılar.
Güce olan açlıkları doymak bilmezdi; yere indiklerinde bütün bir tür öfkeleri altında yok olurdu. Cehennem de onlarla birlikte gelir ve geride çorak bir arazi bırakırdı. İlk katliamdan sonra bu yaratıklar zekalarını göstermeye basladılar. Kral ve Mau ırklarının savaş becerilerini keşfettikten sonra draken onları yok etmeme kararı aldı , sonsuz bağlılık yemini edenleri öldürmediler. Bu zamanlarda drakenler bir evrim geçirdi , birkaçı daha büyük ve akıllı oldular . Bu yaratıklara Ejder deniyordu ve aralarında beşi komutaya geçti. Bu beşlinin adı Ejder Lordları oldu.
Aydınlanmış beş Ejder Lordu çabucak güçlerini organize ettiler ve ordu tarzı rütbe sistemi kurdular. Kendilerine “Balaur” ismini verdiler.Yeni adlarıyla bu yaratıklar yeni bir güç ile saldırdılar , boyun eğmeyi kabul etmeyen grupları kırıp geçirdiler.
Yine de tatmin olmamışlardı , ve daha güçlü rakip arayışı içindeyken Atreia tanrısı olan Aion’a yöneldiler ve onun sahip olduğu güçleri talep ettiler. Aion reddettiğinde Balaurlar , öfkeden ve aç gözlülükten gözü dönmüş bir halde , tanrımıza karşı cephe aldılar ve güçlerini Tower of Eternity’ye saldırmak üzere topladılar.