Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

OynFrm Reklam Alani OynFrm Reklam Alani
OynFrm Reklam Alani OynFrm Reklam Alani

AŞKIN YÜZÜ | 4. Bölüm

Çevrimdışı

makochi

03ofkosucusu
Katılım
9 Haz 2014
Mesajlar
50
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Şube
Mersin
4. Bölüm

Yağız

Bankta öylece otururken aklıma ilk teklif anım gelmişti. Dalgaları izlerken bende o günlere kaymıştım.Gidememiştim. Suna yüzünden gidememiştim. Bu kız için bir şey hiçbir şey hissetmiyordum. Kıskanmıyordum bile Buse gibi onu. Bu ilişki bitmeliydi hem de hemen. O yüzden önce futbol sahasına gidip Buse’ye her şeyi anlatmalıydım, zaten geç kalmıştım. Gittiğim de orada yoktu. Herhalde gelmeyeceğimi düşünmüş olmalı. Halbuki biraz daha bekleseydi ya… Her neyse bende Suna ile konuşur ilk önce bu ilişkiyi bitirirdim. Bu sefer iş Suna’yı bulmaktı. Neyse ki hemen bulmuştum. Şu popüler sandığı kızlar ile oturuyordu. Beni görünce onların yanından hemen yanıma geldi.“Konuşmamız gerek” dedim hemen. Sesim biraz sert çıkmıştı. Yapacak bir şeyim yoktu. Bu işi uzatmak istemiyordum.“Peki, aşkım sen nasıl istersen.” Diye yine cırtlak sesini çıkarmıştı. Yavaş yavaş yürümeye başladık. Okulun oradaki parkta yan yana oturmuştuk. Hemen konuya girmeliydim ve yaptım da hemen konuya pat diye girmiştim.“Ayrılalım” dedim. Sesimde hiçbir duygu yoktu. Ne aşk, ne sevgi, ne de bir vicdan. Ne bir sevgi sözcüğü, ne de başka bir şey söylemedim ona. Önce güldü. Yüzüme baktı. Ne kadar da emindi ondan ayrılmayacağımı sanıyordu. Ama ciddi olduğumu anlayınca“Neden?” dedi. Sesi şimdi korkmuş ve çaresiz çıkıyordu.“Bak Suna ben seni sevmiyorum. Kusura bakma ama bu böyle. Yapamıyorum. Sen yapabiliyor musun söylesene?” sesime biraz da alay katmıştım.“Evet. Yapıyorum Yağız hem biz mükemmel bir çiftiz unutma.” Demişti. Mükemmel bir çift olmak isteyen kimdi ki?“Mükemmel olmak istemiyorum Suna. Mükemmel olmak kötü anlasana. Hem kimse mükemmel değildir. He- hem, herkes bizi çift olarak görebilir ama ben görmüyorum. Lütfen anla beni olur mu?”“Kim?” neydi bu şimdi? Sesi kızgındı. Hem de ne kızgın.“Ne kim anlamadım?”“Kız kim Yağız söyle bana?”“Peki, dürüst olalım. Buse, senin en yakın arkadaşın biliyorum üzgünüm.” Sesim de yine hiçbir duygu yoktu.“Hayır olma. Dürüst olduğun için sağol. Bu arada benim seni terk ettiğimi söyleyebilir miyiz? En azından bunu yap olur mu?” sesi mi ağlamaklı geliyordu?“Peki…”“Sağol… Hoş-Hoşça kal…” ve ağlayarak bir kızı daha geride bırakmıştım. Ama yapamazdım az önceki gibi benmerkezci bir kız ile çıkamazdım. Şimdi sıra Buse’yi bulmaktaydı. Umarım istediğim gibi olurdu her şey. Umarım…Aşağıdan zil çalıyordum kapıyı da tekmeliyordum resmen ama ben umursamıyordum. Bir an önce Buse ile olmalıydım. Onu kucaklamalıydım. Onun benim olmasını sağlamalıydım. Aslında korkuyordum da. Ya hayır derse diye. Hala kapıyı açmamıştı bu arada. Neredeydi bu kız? Herkes çıkmış bakıyordu. Ne meraklı insandı bunlar. Birden kapı açılmıştı. Buse tam karşımda şaşkın bir yüz ile bana bakıyordu.“Merhaba” dedim. Kısa ve öz. Sesim de çok heyecanlı çıkıyordu. İşte karşımdaki sevdiğim kıza söylediğim cümle. O kadar yolu sanki bunu söylemek için gelmiştim. Elimde olmadan gülümsedim. O da bana karşı gülümsedi. Dünyam aydınlanmıştı sanki.Kısık bir ses ile “Merhaba” dedi. Ellerimden tuttum. Hiç beklemediği bir anda ellerinden tuttum. İçimde öyle bir gıcıklanma, bir karıncalanma hissettim ki… Fark etmemesi içinde dua ediyordum.“Biraz konuşabilir miyiz Buse?” dedim. Sesim git gide daha çok heyecanlı çıkıyordu.“Tabi, gel içeri.” Dedi. Meraklı çıkmamak için de çaba sarf ediyordu. Anlamıştım hemen. İçeri geçmem için yol açtı bana. Hala ellerinden tutuyordum ve ben hala ne olduğunu anlayamıyordu. İçeri geçince ellerini bıraktım ve koltuğa oturdum. Buse de hemen karşımda ki koltuğa geçtim. Konuşmamı bekliyordu, bende onun bekliyordum. Gelişimi sorsun istiyordum. Ama o sadece bana bakıyordu. İyice merak etmişti. Anlıyordum. Artık merakını gidermek gerekiyordu. Ellerimi alışkanlık hali gelmiş bir şekilde saçlarımdan geçirdim. Bu hareketim ile yavaşça Buseye doğru eğildim“Evet” dedim. Ağzımdan çıkan cümle buydu. O ise koltukta bana hala şaşkınca bakıyordu. O da birden düz saçlarından birini ellerine alıp oynamaya başladı. İçimden kalk ve sen oyna geçiyordu. Ama yine de kendimi tuttum. Tepkisinden korkuyordum.“Buse bak ben, ben nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Senden tek istediğim konuşmamamı bölmeden beni dinlemen olur mu?” Sadece başını salladı. Konuşmaya başlamadan uzunca baktı.“Buse, ben Suna’dan ayrıldım. Biliyorum en yakın arkadaşın, biliyorum neden yaptın diyeceksin demi? Ama sana şunu diyebilirim sadece, ben onu sevmiyorum. İçimi kıpırdatmıyor artık. İçimde bir şeyler olmuyor ona bakınca artık. Ben, ben farklı şeyler istiyorum. Mesela ne diyeceksin biliyorum. Ben aşk istiyorum…”“Yağız!”“Dinle sadece Buse. Ben, birini kıskanmak istiyorum. Ellerinden tutunca, ya da ne bileyim gözlerine bakınca içimde tuhaf hisler olsun istiyorum. Ve ben seni istiyorum.” Gözlerinin içine baktım. Dedikleri doğru olabilir mi? Der gibi bakıyordu.“Olmaz Yağız.” gözlerini başka bir tarafa çevirmişti. Yüzüne bakmaya çalıştıkça o daha da çeviriyordu başını.“Neden?”“Suna, Suna’ya ne diyeceğim ben?”“Hiç bir şey. Bak sende beni seviyorsun bunu biliyorum. Gözlerinden hep anlıyordum. İlk görüşte aşka inanır mısın?” evet demesi için her şeyimi verirdim.“Evet, inanırım, ya sen?”“Evet bende.” Demişti. Mutluluktan şuan uçacaktım. Evet inanırdım. Ben ona ilk görüşte aşık olmuştum.“Benim ile çık Buse. Yapma bu mutluluğu bize çok görme olur mu?” yüzünü kendime doğru çevirmişti. Ne yapacağımı bilemiyordum. Öylece cevabını bekliyordum. Ya beni seçip arkadaşını kaybedecekti, ya da Suna’yı seçip aşkını. Birden durdu ve düşündü. Saatler öyle geçerken ben onu izliyordum.“Evet.” Kısıkta olsa cevabımı almıştım. Hemen yerimden kalkıp ona sarılmıştım. Ya hayır deseydi? O zaman ne olurdu hiç bilemeyeceğim. O da bana sımsıkı sarılmıştı. Ben ise ne yapacağımı bilemeden hala ayakta dikiliyordum.“Ailen gelir en iyisi yarın görüşürüz.” Aptal aşıklar gibi olmuştum. Kot pantolonun da bir şey varmış gibi yüzünü eğdi. Benden utanıyordu. Olsun onu da bırakırdı. Kafasını salladı sadece. Ben de yavaşça çıkıp gidecekken geri dönüp yanağından öptüm, kaçtım. Çocukça gelebilir ama ne yapabilirim. Bende utanmıştım. İlk defa bir kızdan utanmıştım. Eve doğru mutlu bir şekilde ilk defa gidiyordum. Hayat daha farklı geliyordu artık bana. Daha hoş, daha renkli, daha bir parlak. Aşk denilen şey ne kadar da garipti işte. İçimden bunları geçirirken Suna’yı görmüştüm. Bana doğru yürüyordu. Tam karşıma gelince de durdu. Gözleri ağlamaktan kızarmıştı, sanki o kız değildi. Aslında ona karşı mahcuptum. Ama elimden ne gelebilirdi ki? Tam yanından geçmeye kalkıyordum ki Suna beni durdurdu. Hala bir şey söylemiyordu. Sadece bana bakıyordu. Çok rahatsız edici bir durumdu bu. Keşke böyle olmasaydı ama yapabileceğim bir şeyim yoktu. Keşke olamasaydı. Ama yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Yanımdan geçip gideceğini sanırken yanıma geldi. Tam karşımda durup; “Neden bana bunu yaptın? Sen onu seviyorsun, bende seni seviyorum” dedi. aynı bu hali ile bir cadıyı andırıyordu. Ne diyebilirdim ki? Bir insanın canını acıtmak bana göre değildi. Ama yapmak zorundaydım. Eğer yapmazsam kendi aşkımı kaybedecektim. Hiçbir şey diyemedim. Sadece yüzüne bakmak ile yetindim. O öfke dolu gözleri ile bana bakarak; “Burada bitmedi, inan bitmedi.” Dedi. Bir insanın üzülmesine yol açmıştım. Yetmezmiş gibi onun kalbini öfke ile doldurmuştum. Ama ne yapabilirdim ki? Mutluydum bugün. Bu mutluluğumun bitmesine izin veremem. Veremezdim. Yarın benim için yeni bir gün olacak. Yarın, her şeyin başlangıcı olacak. Yarın, aşk dolu bir gün olacak bundan eminim…Yolda düşünürken birden dükkânın önünden geçerken, çok hoş kolye gördüm. Bunu kesinlikle Buse’ye almalıyım. Ona çok yakışacağını biliyordum. İçeri geçtim, adama istediğim kolyeyi gösterdim. Gerçekten elime alınca çok hoş olduğunu gördüm. Gümüş zinciri ile ucunda melek gibi bir kız sallanıyordu. Saçları, onun gibi düzdü. Sanki onun için yapılmıştı. Hemen alıp çıktım kolyeyi. Kesinlikleona vermem gerekiyordu. Boynunda görmek için sabırsızlanıyordum. Yarına kadar beklemek ölüm gibi gelse de, beklemek zorundaydım. Ve ben bir gün değil, onu bir ömür boyu bekleyecektim…Suna ile ayrılmamın nedeni onun bencil olmasıydı. Kendini beğenmişti. Aslında onu sevmemem başlı başına bir olaydı. Buseye ilk gördüğüm aşık olmuş, Sunaya ihanet olduğunu bilsem de her gece onu hayal ediyordum. Aklıma bir anda kazınmış, silinemez hale gelmişti. Sunanın yanında birkaç kez görmeme rağmen aklımda bu kadar yer edeceğini düşünmemiştim. Okulun popüler kızı diye çıkmak ne kadar da saçma geliyor şimdi. Aşkım için vazgeçmek için harika. Arkadaşta olsalar bunu yapmak zorundaydık. Aşk engel tanımaz derlerdi, bizim ki de ilk engeli atlamıştı. İlk ve son engel olmasını o kadar diliyorum ki…
Yazar notu: Evet arkadaşlar Sunadan kısacık bahsettim çünkü ileri de Busenin nasıl Sunadan aldığını, Yağızın ise Buseye tam olarak aşık olduğunu yazacağım
wink.png

Keyifli okumalar
wink.png

10312450_740235792694367_2140066840422329263_n.jpg
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar