Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

OynFrm Reklam Alani OynFrm Reklam Alani
OynFrm Reklam Alani OynFrm Reklam Alani

Age of Wonders III (PC - İnceleme)

Çevrimdışı

BubyBuby

02ofogrencisi
Katılım
6 Haz 2014
Mesajlar
29
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Şube
Ankara
Fantastik bir dünyadasınız. Emrinizde güçlü, kuvvetli bir kahraman ve bir miktar da asker var. Duruma göre belki geliştirip güçlendirebileceğiniz bir kasabaya sahipsiniz, belki de elinizde o bile yok! Nasıl, tanıdık geliyor mu? Yok, Heroes of Might and Magic'ten bahsetmiyorum. Peki, bir daha deneyelim o zaman... Kasabanızın mutluluğunu yükseltmek için canla başla uğraşıyorsunuz, bu sırada araştırmalar yapıp yeni ufuklar açıyorsunuz halkınıza. Bir yandan da rakiplerinizle çeşitli ittifaklar içerisine girip... Hayır hayır, Civilization da değil! Age of Wonders'tan bahsediyorum. Hani daha yeni üçüncü oyunu çıktı ya... Ne? Adını bile hiç duymadınız mı? Eh, o zaman size neler kaçırdığınızı göstermek boynumun borcudur...

Artık yeni çıkan sıra tabanlı strateji oyunlarına pek rastlamıyoruz doğrusu. O yüzden de eğer türün takipçisiyseniz 11 sene aradan sonra çıkan yeni bir Age of Wonders oyunu bir nevi çölde vaha bulmaya benziyor. Serinin temel yanlarını koruyan ve geliştiren Age of Wonders III, krallığımızı kurma, büyütme ve geliştirme konusunda tam da ihtiyacımız olan ilacı sunuyor bizlere.


2.jpg


Oyun politik olarak oldukça karışık bir dönemde açılış yapıyor ve sizden madalyonun iki yüzünden birini seçmenizi istiyor: Toparlanmaya çalışan High Elf'lerin prensesi Sundren'in hikâyesini konu alan "The Elven Court" ya da gelecek vaat eden bir asker olan Edward'ın fetih ve zaferleriyle bezeli "The Commonwealth". Hangi tarafı seçersek o noktadan itibaren onun hikâyesini oynamaya başlıyor olsak da, hikâye boyunca farklı ırkların kahramanları da bize maceralarımız sırasında eşlik ediyor. Mesela Sundren'in hikâyesi, daha en başından Draconian'larınkiyle kesişerek ilerliyor. Hikâye her ne kadar önceki Age of Wonders'lara da sıkça göz kırpsa da, oyunun bizi kendine asıl çektiği nokta ince bir diplomatik ve askeri denge üzerinde duran oynanış mekanikleri oldu açıkçası.

Aslında temel olarak Age of Wonders'ın mantığı Heroes serisinin aynısı: Haritada hareket puanımız yettikçe gezerek hazineleri topluyor, çeşitli binalara uğruyor ve kendi şehrimizi geliştirip daha güçlü üniteler üretmeye, rakibimize karşı üstün gelmeye çalışıyoruz. Ancak bu noktadan sonra klasik Heroes formülünden keskin bir sapma yapıyor Age of Wonders. İşin içerisine şehrinizin halkını mutlu etmeyi, popülasyonunu büyütmeyi ekleyip, rakiplerinizle aranızdaki ilişkiyi "gördüğümüz yerde birbirimize dalalım"ın ötesine taşıyor mesela. Üzerine bir de katı bir çizgiyle birbirinden ayrılan iyi ya da kötü seçimleri ekliyor -ki bu da şehirlerinizin mutluluğuna etki eden bir etmen yine.

4.jpg


Kısacası önüne gelene savaş ilan eden, ele geçirdiği şehirleri yağmalayıp yıkan, merhamet dilenen düşmanı gözünü kırpmadan öldüren biri olacaksanız hem halkınızdan, hem de rakiplerinizden buna göre karşılık almaya hazırlanın. Öte yandan size savaş açsa bile rakibine "Şimdi şu zırhı, şu parayı al. Bir de sana topraklarımdan dilediğin gibi geçiş izni de veriyorum bak, gel barış yapalım seninle..." diyerek sorunları çözebilen, ele geçirdiği ork kasabasındaki halka "Şimdi siz başka yere göç edin, karşı kıtadan Elf'ler gelecek buraya" demeyen ve boyunduruğu altındakilere kol kanat geren bir kahraman olmak da bir başka alternatif yine. Bu noktada kahramanınızın neye yatkın olduğu ve sınıfı da önemli bir rol oynuyor tabii.



Ne kadar diplomatik oynamaya kalksanız da bir noktada savaşmanız kaçınılmaz olacak. Oynadığınız ırka ve elinizdeki şehirlere göre emrinizdeki askerler değişecek olsa da, aslında çoğunun görevi birbirine paralel. İnsanların parlak zırhlı, atlı şövalyeleri varsa elflerin de ona karşılık gelecek boynuzlu ata binen elf süvarileri var anlayacağınız. Asıl farkı kahramanlar ve gelişmeyi seçtikleri yollar belirliyor. Misal Sundren, Rogue olduğu için ilerlediği yolda da Rogue's Palace altında üretilebilecek yeni birimler kazanabiliyor. Başka bir kahraman ise etraftaki hayvanları kontrol altına alma ya da Necromancy üzerine yoğunlaşabiliyor. Bu fark, özellikle de kendi kahramanınızı yarattığınız serbest haritalarda daha da ön plana çıkıyor.
5.jpg


Hikâyeyle işiniz öyle ya da böyle bittikten sonra asıl yöneleceğiniz kısım serbest haritalar olacak. Bu haritalarda ister yapımcıların sizin için önceden hazırladığı karakterlerden birini seçme, isterseniz de tamamen tipinden ve sembolünden tutun da güçlerine kadar kendinizin oluşturacağı bir kahraman yaratmakta serbestsiniz. Toplamda seçebileceğiniz 6 karakter sınıfı var. Bunlar teknoloji yoluyla güç kazanan Dreadnought, ilahi bir kudrete sahip Theocrat, gizlilik ve aldatmacada uzmanlaşmış Rogue, Doğa'nın gücünü ve öfkesini kullanan Archdruid, kadim güçlerin gizemini çözmüş Sorcerer ve bileğiyle kılıcının kudretine güvenen Warlord'dan oluşuyor. Az önce de dediğim gibi her birinin farklı uzmanlık alanları ve gelişebileceği yollar mevcut ve kahramanınızı geliştirirken yaptığınız seçimler birimlerinizden şehrinize kadar her alana etki ediyor.

Kahramanlarımızı ve ordularını savaş alanına sürdüğümüzdeyse taktik ve stratejinin buluştuğu durağa varmış oluyoruz. Her bir ünitenin durduğu nokta, yaptığı hamleler savaşlarda kritik bir rol oynuyor. Özellikle de ilk başlarda yanlışlıkla rakibe uzaktan saldırmaya çalışırken yanına tıklayıp da arbedenin içine dalınca daha iyi farkediyorsunuz bunu. Bu açıdan Age of Wonders III'ün son yıllarda görmeye alıştığımız çoğu oyundan daha acımasız ve zor olduğunu belirtmem gerek. Rakibiniz size gerçekten de pek acımıyor ve hamlelerinizi çok ciddi ölçüp tartmak zorunda kalabiliyorsunuz. Hele ki yüksek zorluklarda oynuyorsanız... Ama açıkçası böyle olması benim daha çok hoşuma gitti. Zira uzun zamandır şöyle beyin kıvrımlarımı zorlayacak ve beni adımlarımı düşünmeye itecek bir oyunla karşılaşmamıştım.

3.jpg


Age of Wonders III, sıra tabanlı stratejilerin yeni kralı olmasa da, nesli tükenmekte olan bir türün güçlü bir örneği olarak bu tarz oyunlardan hoşlananlara keyifli saatler geçirtmesi garanti bir oyun. Serinin önceki oyunlarını da oynadıysanız, yapılan atıflar, tekrardan bestelenen eski müzikleriyle sizi hoş bir yolculuğa çıkartmayı kesinlikle beceriyor.
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar